En son haberleri Facebook sayfamızda takip edin

Bazı ilçeler depremde denize kayabilir, zemin kötü, risk yüksek
İstanbul, dün 6,2 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Vatandaşlar, panik halinde sokaklara dökülürken, şimdiye kadar 200'e yakın artçı meydana geldi. 6.2'lik sarsıntının ardından herkesin merak ettiği soru, 'Bu deprem büyük İstanbul depreminin ayak sesleri mi?' olurken, uzmanlardan heyelan bölgesi olarak bilinen Beylikdüzü ve Esenyurt için önemli uyarılar geldi. Bu ilçeler olası 7 büyüklüğünde bir depremde denize doğru kayabilir.
Oxu.Az'ın Haber Global'dan edindiği habere göre, İstanbul dün öğle saatlerinde 6,2 büyüklüğündeki bir depremle sarsıldı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yapılan açıklamada, depremin Silivri açıklarında, denizin 23 kilometre uzağında ve yerin 7 kilometre derinliğinde meydana geldiği bildirildi. Deprem kent genelinde şiddetli şekilde hissedildi. Vatandaşlar büyük panikle sokaklara döküldü. Depremin ardından, yaklaşık 200'e yakın artçı deprem meydana geldi. Bu durum, 'Büyük İstanbul Depreminin habercisi mi?' sorusunu bir kez daha gündeme taşıdı. Uzmanlara göre İstanbul'un yıllardır beklediği büyük deprem henüz gerçekleşmiş değil, ancak yaşanan bu tür sarsıntılar, Marmara Fayı üzerindeki stresi artırıyor.
SAHİL KESİMLERİNE DİKKAT
Deprem riski bakımından İstanbul'un en hassas bölgeleri sahil ilçeleri olarak öne çıkıyor. Yıllardır bu konuda uyarılarda bulunan uzmanlar, özellikle Avrupa Yakası'ndaki Esenyurt ve Beylikdüzü ilçelerine dikkat çekiyor. İstanbul Üniversitesi'nin 2018 yılında yürüttüğü kapsamlı sondaj çalışmalarında, Esenyurt çevresinde 40 metre derinliğe ulaşan bir kayma zonu tespit edildi. Bu bölgede 1999 depreminden sonra bile küçük çaplı heyelanlar gözlemlenmişti. Uzmanlara göre, 7 büyüklüğünde bir depremde bu ilçelerin denize doğru kayma ihtimali oldukça yüksek. Bu bölgeler aynı zamanda geniş bir heyelan alanı içerisinde yer alıyor. Jeoloji mühendislerinin raporlarına göre, bölgedeki zemin yapısı çoğunlukla kil ve kumdan oluşuyor, bu da sıvılaşma riskini artırıyor. Uzmanlar, zeminin yapısı nedeniyle olası bir büyük depremde yıkımın çok daha fazla olabileceğini belirterek, vatandaşlara bir kez daha hazırlıklı olmaları çağrısında bulundu.
KAYMALAR YAŞANABİLİR
Yüksek İnşaat Mühendisi ve Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, özellikle Avcılar'dan Büyükçekmece'ye kadar uzanan hattın yumuşak zemin yapısına dikkat çekerek, 'Deprem anında bu bölgelerde kaymalar yaşanabilir. Yaşanan her sarsıntı, bu riski biraz daha artırıyor' dedi. Moriwaki, 1999 Marmara Depremi'nde de benzer kaymaların yaşandığını ve o dönemde Avcılar'da meydana gelen hasarın büyük ölçüde zemin yapısından kaynaklandığını hatırlattı. Ancak 2000 yılından sonra inşa edilen ve ruhsatlı binalarda paniğe gerek olmadığını da ekleyen Moriwaki, şu uyarılarda bulundu:
'Vatandaşların camlardan atladığını duyuyoruz. Bu çok tehlikeli. Merdivenlerden kaçmak yerine yaşam üçgeni oluşturun. Deprem çantasını başucunuzda tutun. İskan ve ruhsat kontrolü yapın. Zeminin kötü olması tek başına büyük risk değildir; binanın sağlamlığı daha belirleyicidir.'
BEYLİKDÜZÜ VE ESENYURT HEYELAN BÖLGESİ
Deprem Bilimci Prof. Dr. Süleyman Pampal da Beylikdüzü ve Esenyurt'un riskli bölgeler olduğuna dikkat çekti. Pampal, 'Büyükçekmece tamamen heyelan bölgesidir. Ben öğrenciyken o bölge bomboştu, şimdi çok katlı yapılarla dolu. Deprem, heyelanların en güçlü tetikleyicisidir. Avrupa Yakası sahil kesiminde geçmiş heyelanların izleri mevcut. Bu bölgelerde jeolojik yapıya dikkat edilmeden yapılan imar planları felakete neden olabilir. Hatalarımızdan ders çıkarmalıyız' diye konuştu. Pampal, 1970'li yıllarda bölgede yapılan jeolojik etütlerde bile bu alanların yerleşime uygun olmadığının belirtildiğini, ancak hızlı kentleşme baskısıyla bu uyarıların göz ardı edildiğini vurguladı.
MARMARA'NIN TAMAMI KIRILACAK MI?
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından yeni bir depremin daha olabileceğini fakat bunun yakın bir tarihte beklenmediğini ifade etti. Üşümezsoy, 'Marmara'da 1894 yılında meydana gelen deprem Çınarcık-Yalova hattında, 1912'deki deprem ise Tekirdağ-Silivri arasında gerçekleşmiştir. Bazı uzmanların iddia ettiği gibi Marmara'nın tamamının kırılması teknik olarak doğru değildir' dedi. Üşümezsoy, tarihsel kayıtlara göre Marmara Denizi'nde fay hatlarının genellikle parçalar halinde kırıldığını ve bu nedenle tüm Marmara'yı etkileyecek tek bir büyük deprem senaryosunun gerçekçi olmadığını belirtti.
Üşümezsoy açıklamasında, 'Kumburgaz Fayı henüz kırılmamış durumda. 6,2 büyüklüğünde bir deprem daha olabilir, fakat bu hemen olacak bir şey değil. Ayrıca bu fay hattı, ne doğuya ne de batıya uzanarak büyük bir deprem oluşturacak potansiyele sahip değil. Adalar Fayı için de benzer şekilde büyük bir deprem riski söz konusu değil' değerlendirmesini yaptı.
13 YARALI VAR
Silivri açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, AFAD ve Kandilli Rasathanesi verilerine göre, son 24 saat içinde bölgede toplam 197 artçı sarsıntı kaydedildi. AFAD ekipleri tarafından yapılan saha taramalarında, şu ana kadar herhangi bir can kaybı rapor edilmezken, 13 kişi hafif yaralanarak hastanelerde tedavi altına alındı. Yaralanmaların çoğu panik sırasında pencerelerden atlama veya merdivenlerde düşme sonucu gerçekleşti. İstanbul Valiliği, vatandaşların sakin olması ve yetkili kurumların açıklamalarını takip etmesi çağrısında bulundu.