Bolu'daki yangın faciasının nedeni belli oldu: Mutfaktaki o hata 78 kişiyi hayattan kopardı

Bolu'da 78 cana mal olan otel yangınıyla ilgili süren soruşturma kapsamında yangının nasıl başladığı belirlendi. Grand Kartal Otel'de kahvaltı hazırlıkları sırasında pleyt ızgaradaki kızgın yağ alev aldı. Mutfak çalışanlarının su dökerek yaptığı yanlış müdahale sonrası alevlerin yayıldığı ortaya çıktı.

Soruşturmada elde edilen bilgilere göre, yangının sabah kahvaltısı hazırlıkları sırasında pleyt ızgaradan sıçrayan kızgın yağdan kaynaklandığı, mutfak çalışanlarının çıkan alevlere su dökerek yaptığı yanlış müdahale sonucu yangının büyüdüğü belirtildi.

ALEVLER OTELİ SARDI

Grand Kartal Otel'in restoran bölümünde gece saat 03.21'de başlayan yangın öncesinde restoran çalışanları kahvaltı hazırlıklarına başladı. İddiaya göre çalışanlar kahvaltı hazırlığında kullanılan pleyt ızgarayı çalıştırdı.

Uzun süre açık kalan ve ısınan cihaz üzerindeki kızgın yağ bir anda alev aldı.

Mutfaktan alevlerin yükseldiğini gören aşçı Faysal Yaver ile mutfak çalışanları Yusuf Karahanlı, Fidan Kurç ve Mehmet Gündüz, yangına müdahale etmek istedi.

Alevlere yangın tüpü ile müdahale etmek yerine yanan cihazı suyla söndürmeye çalıştı. Ancak kızgın yağın suyla teması sonrasında alevler daha da büyüyerek etrafa yayıldı.

Alevler, temizlenmeyen davlumbazdan bacaya sıçradığı, buradan da çatıya yayılarak oteli kısa sürede sardığı kaydedildi.

Yangının ardından panik yapan mutfak çalışanlarının, korkup dışarı çıktığı, yangının başladığının otelde konaklayanlara ise yangın alarmı çalışmadığı için bildirilemediği kaydedildi.

Otelin arka girişine göre restoranın bulunduğu 4. katında başlayan yangın, kısa sürede büyüyerek tüm binayı sardı.

78 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan yangında ihmali bulunan ve başlatılan soruşturma kapsamında yangına sebebiyet verdikleri önü sürülen aşçı Faysal Yaver, mutfak çalışanları Yusuf Karahanlı, Fidan Kurç ve Mehmet Gündüz tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Yangından kurtulan otel aşçısı Mustafa Serbest olayla ilgili üzüntüsünü dile getirmiş ve cehennemi yaşadıklarını belirtmiş.

"Orada ölüm kalım mücadelesi vardı. Çığlık sesleri duyuluyordu, her yer dumandı. Cehennemi yaşadık. Otelde yangın dedektörü vardı ama çalışmıyordu. Ben yangın söndürme tüpü görmedim. Bildiğim kadarıyla, baş aşçının ofisinin önünde vardı. Otelde sulama sistemi de yoktu. Yangın merdivenleri vardı aslında ama onu çalışanlar kullanıyordu. Uyarı levhaları vardı ama aydınlatma yeterli değildi. Yangın merdivenlerinin kapısı tahtadandı. Muhtemelen kapılardan biri yanmış ve duman da içeri girmiş" diye belirtti.