En son haberleri Facebook sayfamızda takip edin

Mahkemede Kelbecer'in işgali sırasında esirlere işkence yapılmasıyla ilgili ifadeler dinlendi
Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı askeri saldırısı sonucunda barış ve insanlık aleyhine suçlar, savaş suçları, ayrıca saldırgan savaşın hazırlanması ve yürütülmesi, soykırım, savaş kanunlarını ve kurallarını ihlal etme, terör, terörü finanse etme, iktidarı zorla ele geçirme, zorla tutma ve diğer çok sayıda suç işlemekle suçlanan Ermenistan Cumhuriyeti vatandaşları Arayik Arutyunyan, Arkadi Gukasyan, Bako Saakyan, David İşhanyan, David Babayan, Levon Mnatsakanyan ve diğerlerinin hakkındaki ceza davalarına ilişkin açık mahkeme duruşması 8 Mayıs'ta devam etti.
Oxu.Az'ın haberine göre, Bakü Askeri Mahkemesi'nde hakimler Zeynal Ağayev başkanlığında, Camal Ramazanov ve Anar Rzayev'den oluşan heyetle (yedek hakim Günel Semedova) gerçekleştirilen mahkeme oturumunda sanıkların her biri bildikleri dilde tercüman ve savunmaları için avukatlarla temin edildi.
Oturumda sanıklar, savunucuları, mağdurların bir kısmı, onların yasal varisleri ve temsilcileri ile devlet suçlamalarını savunan savcılar katıldı.
Hakim Zeynal Ağayev, duruşmada ilk kez yer alan mağdurlara mahkeme heyetini, tercümanları vb. tanıttı ve ayrıca onların yasalarca öngörülen haklarını ve görevlerini açıkladı.
Mahkemede önce Başsavcının özel görevler yardımcısı Tuğay Rahimli, Kelbecer işgal edilirken Ermenilerin çektiği video materyallerini sundu. Gösterilen video materyallerinden biri 1993 yılının Mart ve Nisan aylarında kaydedilmişti.
Bu görüntülerde Ermenistan askerleri telsiz bağlantısıyla Monte Melkonyan'a gerçekleştirilen askeri operasyonlar, Azerbaycan'ın hangi bölgelerini işgal ettikleri hakkında bilgi veriyor.
Görüntülerde Monte Melkonyan, Ermeni askerlerine birkaç kez tekrar soruyor: "Bugün ne yaptık?", "Şu anda neredeyiz?", "Dün neredeydik, ne yaptık?"
Asker cevap olarak şu anda Kelbecer'den 20 kilometre uzaklıkta olduklarını belirtiyor.
Video görüntülerinde konuşan Monte Melkonyan, Ağdere'nin batı kısmından, Ağdaban yönünden harekete başladıklarını, şimdi Kelbecer'e ulaştıklarını söylüyor. "Kelbecer'i Ermenistan'a birleştirmekle tüm Karabağ Ermenistan'a 'birleşecek', Ermenistan'a çok yollar açılacak. Umarım Azeriler (Azerbaycanlılar - red.) anlayacak ve kabul edecek ki, her şey bitti" diye video materyalinde "Avo" lakaplı Monte Melkonyan belirtiyor.
Görüntülerde ayrıca Monte Melkonyan, Azerbaycanlıların güçlü direniş gösterip göstermediği sorusuna cevabında "Evet, sağlam bir hattı. Biz Laçin yolunu kesip buraya geldik. Her Ermeni anlasın ki, bu işte onun katılımı çok önemlidir. Bu topraklar 1988'de kabul edildiği gibi Ermenistan'a 'birleşecek'" diyor.
Video materyalinde konuşan Monte Melkonyan, çatışma sırasında yaklaşık 70 Azerbaycanlının öldürüldüğünü söylüyor.
Görüntülerde öldürülen Azerbaycanlıların cesetleri gösteriliyor.
Görüntülerde Ermenistan birliklerinin Kelbecer'e ve çevre köylere girdiği de gösteriliyor.
Bundan sonra mahkemede mağdurlar dinlendi.
İlk olarak konuşan mağdur Zabil Seferov ifadesinde, 4 Nisan 1993'te Ermenistan silahlı birliklerinin Kelbecer'e girdiğini, onları kuşattığını söyledi.
"Ermeniler beni tanka bindirip götürürken nenem yalvardı ki, çocuğu benden ayırmayın. Ama onlar buna aldırış etmedi. Bundan sonra nenemi 'bir gün bizim ordu bu toprakları alacak' sözü nedeniyle orada öldürdüler. Nenemi öldürdükten sonra beni Kelbecer'in Veng köyüne getirdiler. Orada da bize işkence yapıp, sonra ilçeye getirdiler" diye belirtti.
Mağdur, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin askerlerinin rehin aldıkları kadınlara hakaret ettiğini, yaşlı, çocuk demeden herkese işkence yaptıklarını, onları öldürdüklerini hatırladı.
"Ermeniler şişi ısıtıp bizim askerin vücudunu yaktılar.
Ben Şuşa 'hapishanesi'ndeyken birinin vücudunu yaktıklarına şahit oldum. Ermenilerin birkaç Azerbaycanlıyı döverek öldürdüklerini gördüm.
Ayrıca onlar 23 kişiyi gözümün önünde diri diri gömdüler, sadece başları dışarıda kalmıştı.
Ermeniler Azerbaycanlılara o kadar işkence ediyorlardı ki, dayanamayıp kendilerini öldürüyorlardı.
Ermenistan ordusunun askerleri mezarlıklarımızı talan ediyor, cesetleri mezardan çıkarıp aşağılıyorlardı.
"Bana yapılan işkenceler nedeniyle sağ kulağım iyi duymuyor, gözümde zayıflık oluştu. Dişlerimi kırdılar", diye Seferov dikkat çekti.
Devlet savcısı Terane Memmedova'nın sorusuna cevabında Seferov, mahkemede gösterilen video görüntülerinin 12 Nisan 1993'te kaydedildiğini söyledi. Videodaki küçük çocuk kendisidir. Esir tutuldukları sırada çekilmiştir. Bu görüntüde Azerbaycanlı esirler Ermenilere ekmek pişiriyor. Videoyu Svetlana adlı Ukraynalı gazeteci çekmiş. Ermeniler sanki esirlere iyi bakıyorlarmış ve onları değiştireceklermiş gibi bir görüntü yaratıyorlar. Önceden de esirlere işkence hakkında tek kelime bile konuşmamalarını tembihlemişler.
Zabil Seferov, mağdurların temsilcisinin sorusuna cevaben, Kasım 1995'te esirlikten kurtarıldığını söyledi.
İfade veren mağdur Nesimi Seferov, Kelbecer ilçesinin Ağdaban köyünde baba, anne, 3 erkek kardeş, 2 kız kardeş, eşi ve oğluyla birlikte yaşadığını belirtti. 10 Temmuz 1989'da Ermenistan silahlı birlikleri Ağdaban köyüne ilk saldırılarını gerçekleştirdi. Saldıranlar Ağdere ilçesinin Çapar köyünün sakinleriydi. Onların başında Çapar köyünün kolhoz başkanı ve Ermenistan'dan bu olaylara liderlik etmek için gönderilen "Gago" adlı Ermeni vardı. Ekim-Kasım 1991'de Ermenistan silahlı birlikleri 2 kez Ağdaban köyüne silahlı saldırı düzenledi, köyün kendini savunma birliği ise köyü ellerindeki av silahlarıyla savundu ve Ermeniler köyü işgal edemediler.
Başsavcılığın Devlet İddiasının Savunması Dairesi'nin şube müdürü Nesir Bayramov'un sorularını cevaplayan N. Seferov, 8 Nisan 1992 sabah saatlerinde Ermenistan ordusunun askerlerinin çok büyük bir kuvvetle, yaklaşık 1000 asker ve 6 zırhlı araçla köye saldırdıklarını belirtti: "Saldırı sırasında biz yaklaşık 30-35 kişiydik. Ermenistan ordusunun birliklerinin saldırısı sırasında Ağdaban köyünün 32 sakini şehit oldu, 9 kişi yaralandı, 5 kişi ise esir alındı. Ermeniler köydeki evlerin yaklaşık yarısını yaktılar. Onlar köy halkına ait hayvanları, evlerde bulunan çeşitli ev eşyalarını yağmalayarak götürdüler. Köyün kalan halkı ise zorunlu olarak Kelbecer'in Bağırlı köyü istikametinde kaçtılar. Onlar köyü zorunlu olarak, ormanlar vasıtasıyla yaya olarak terk ettiler.
Ermeniler hem sayı hem de silah-mühimmat bakımından kat kat üstün olduğu için köyü savunamadık."
Mağdur kişinin yasal varisi Zamin Gurbanov, Ermenistan silahlı kuvvetlerinin askerlerinin 8 Nisan 1992'de Kelbecer ilçesinin Ağdaban ve Çaygovuşan köylerine silahlı saldırı düzenlediğini belirtti.
"Bu saldırı sırasında babam Bakı Gocayev ve annem Zeyneb Gocayeva yaşadıkları evde yakılarak öldürüldüler.
Ermenistan silahlı birliklerinin köye silahlı saldırısı sırasında halam kızı evde olduğu zaman ev Ermeniler tarafından yakıldı. O da evin içinde yanarak katledildi. Onların cesetleri neredeyse tamamen yanarak kül olmuştu. O zaman eşim ve çocuklarımla birlikte Berde şehrinde yaşıyordum", diye ekledi.
Mağdurların ifadelerinden sonra bir sonraki video gösterildi. Bu videoda daha sonra sözde rejimin "içişleri, milli güvenlik bakanları" ve "başsavcısı" olan Arşavir Garamyan askerlerin moralinin iyi olduğunu söylüyor. Bu videoda Ermenistan'ın Azerbaycan'a karşı işgalci politikası ve saldırgan savaşı sürdürme konusundaki ısrarı bir kez daha doğrulanıyor.
Başsavcının Birinci Yardımcısı Vüsal Aliyev'in sorusuna cevaben mağdur, bu saldırı sonucunda amcası Gara Gocayev'in yaşadığı evin yakınında açılan ateş sonucu kurşun yaraları alarak hayatını kaybettiğini söyledi.
"1988'in başlarından itibaren Ermeniler tarafından Karabağ bölgesinde yaşayan Azerbaycanlılara karşı nefret yayılıyordu, Ermeniler Ağdere-Kelbecer yolunu kapatıp oradan geçen Azerbaycanlılara ait araçlara taş atıyor, ellerindeki sopalarla araçlara vurarak sürücü ve yolcuları aşağılıyorlardı. Onların amacı Azerbaycanlıları kendi öz yurtlarından kovmaktı ve bu hareketleriyle onları korkutup evlerinden çıkarmak istiyorlardı" diye Gurbanov açıklama yaptı.
Mağdur kişi ve mağdur kişinin yasal varisi İskender Kerimov da ifadesinde, Kelbecer ilçesi işgal edilene kadar ilçede bulunan "İstisu" sanatoryumunda doktor olarak çalıştığını, Ağdaban köyünde yaşadığını belirtti.
Ağdaban köyünün Ermenistan silahlı birliklerinin saldırılarından korunması için oluşturulan kendini savunma birliğine katıldığını belirtti.
Artık 1990'dan itibaren Ermenistan silahlı birlikleri düzenli olarak Ağdere ilçesinin Çapar köyü istikametinden Ağdaban köyünü çeşitli çaplı silahlarla ateş altına alıyordu. Nisan 1992'de Ağdaban köyünde yaklaşık 137 ev vardı, yani köyde 137 aile olmak üzere 700'e yakın sakin yaşıyordu.
"8 Nisan 1992'de Ağdaban köyü her taraftan Ermenistan silahlı birlikleri tarafından çeşitli ateşli silahlarla ateş altına alındı. Onlar Çapar köyü tarafından gelerek, ormanlık ve dağlık alanlara geçip köyü tamamen kuşattılar. Köyü büyük çaplı silahlardan, makineli tüfeklerden, diğer ormanlık ve dağlık alandan ise otomatik silahlarla ateş altına alıyorlardı", diye mağdur belirtti.
Daha sonra ifade veren mağdur Müşfig Aliyev, 31 Mart 1993'te Kelbecer ilçesi bölgesinde Ermenistan ordusunun askerleri tarafından esir alındığını belirtti. Sonra diğer esirlerle birlikte "Ural" marka araçla Hankendi şehrinde bulunan çocuk yuvasına götürüldü.
"1 Nisan 1993'te Cemile Guliyeva ile birlikte Hankendi şehir çocuk hastanesine götürüldüm. Orada Stepanyan Edik adlı Ermeni doktor önce kurşun yarası almış ayağımı kesmek istedi, sonradan ise kesmeyerek hiçbir ağrı kesici ve uyuşturucu ilaç kullanmadan döve döve ameliyat etti. Üç ay hastanede kaldığım süre boyunca bu Ermeni doktorun üzerimde deney yaptığını anladım", diye mağdur belirtti.
Devlet savcısı Vüsal Abdullayev'in sorularına cevaben mağdur, yaraları tam iyileşmeden 5 esirle birlikte Şuşa hapishanesine götürülerek 1 yıl 7 ay tutulduğunu söyledi. "Bu süre zarfında Ermeni gardiyanlar 'Armo', 'Ovik' ve 'Gena' kardeşler, 'Slavik', 'Artur' ve adlarını hatırlamadığım diğer Ermeni gardiyanlar tarafından sürekli olarak yumruk-tekme, demir parçası, inşaat demiri, kürek sapı, kalın kablo ve çeşitli künt nesnelerle şiddetli şekilde dövüldüm, ayrıca çeşitli şekillerde işkencelere maruz kaldım. Bahtiyar Seferov ve adını hatırlamadığım bir Azerbaycanlı esirle birlikte Şuşa ilçesi Malıbeyli köyünde bulunan çiftliklerde zorla çalıştırılarak mecburi emeğe tabi tutuldum", diye Aliyev ekledi.
Mağdur, Devlet Savcısı Fuad Musayev'in sorusuna cevaben, esir tutulan bazı Azerbaycanlıların verilen işkencelere dayanamayarak intihar ettiğini belirtti. Kendisi de bunu denemiş ancak başaramamış. Hatta işkencelere dayanamayarak kendini yakmak da istemiş.
Mahkeme sürecinde mağdurlar hakkında yapılan adli tıp incelemelerinin raporları da açıklandı.
Daha sonra Ermenistan ordusunun Kelbecer ilçesinin Başlıbel köyünü işgal etmesiyle ilgili video gösterildi.
Görüntülerde askeri üniforma giyen Ermenilerden biri Ermenistan askerlerinin kendilerini çok iyi taşıdıklarını ve morallerinin yerinde olduğunu söylüyor. Sözlerine devam ederek "Kirovabad'a ulaşacağız, Çingenelerin dediği gibi Gence'ye" diyor.
Daha sonra Başsavcının Birinci Yardımcısı Vüsal Aliyev, Kelbecer ilçesinin Başlıbel köyünde gerçekleştirilen katliamla ilgili tutanakları açıkladı.
Mahkemenin bir sonraki oturumu 12 Mayıs'a tayin edildi.
Askeri cinayetler işlemekle suçlanan Ermeni asıllı kişilerin ceza davası duruşması yapılıyor.
Oxu.Az haber veriyor ki, dava Bakü Mahkeme Kompleksinde Bakü Askeri Mahkemesi hakimi Zeynal Ağayev'in başkanlığında gerçekleşiyor.
Hatırlatalım ki, önceki duruşmada mağdur kişiler ifade verdiler.
Belirtelim ki, mahkemesi yapılan kişiler Ermenistan devleti ve onun silahlı kuvvetleri, aynı zamanda Ermenistan tarafından Azerbaycan'ın işgal edilmiş topraklarında kurulan sözde Dağlık Karabağ cumhuriyeti ve onun yasadışı silahlı birlikleri tarafından Azerbaycan'a ve halkına karşı barış ve insanlık karşıtı suçlar, savaş suçları, aynı zamanda saldırgan savaş yürütme, soykırım, nüfusu zorla göç ettirme, zulüm, işkence, askeri yağma ve diğer yasadışı eylemlerle suçlanıyorlar.
Hatırlatalım ki, Ermenistan Cumhuriyeti ve onun silahlı kuvvetleri, aynı zamanda Ermenistan'ın kurduğu yasadışı "Dağlık Karabağ cumhuriyeti" ve onun yasadışı silahlı birlikleri tarafından işlenen suçlarla suçlanan 15 kişi - Arkadi Arşaviri (Arşaviroviç) Gukasyan, Arayik Vladimiri (Vladimiroviç) Arutyunyan, Bako Saaki (Saakoviç) Saakyan, Davit Rubeni (Rubenoviç) İşxanyan, Davit Klimi (Klimoviç) Babayan, Lyova Henrixi (Henrixoviç) Mnatsakanyan, Davit Azati (Azatoviç) Manukyan, Garik Grigori (Grigoroviç) Martirosyan, Melikset Vladimiri (Vladimiroviç) Paşayan, Davit Nelsoni (Nelsonoviç) Allahverdiyan, Gurgen Omerosi (Omerosoviç) Stepanyan, Levon Romiki (Romikoviç) Balayan, Madat Arakeli (Arakeloviç) Babayan, Vasili İvani (İvanoviç) Beglaryan ve Erik Roberti (Robertoviç) Gazaryan'a karşı Azerbaycan Cumhuriyeti Ceza Kanunu'nun 100 (saldırgan savaşı planlama, hazırlama, başlatma ve yürütme), 102 (uluslararası korumadan yararlanan kişilere veya kuruluşlara saldırma), 103 (soykırım), 105 (nüfusu yok etme), 106 (kölelik), 107 (nüfusu sınır dışı etme veya zorla göç ettirme), 109 (zulüm), 110 (insanları zorla kaybetme), 112 (uluslararası hukuk normlarına aykırı özgürlükten mahrum etme), 113 (işkence), 114 (ücretli askerlik), 115 (savaş kanunlarını ve geleneklerini ihlal etme), 116 (silahlı çatışma sırasında uluslararası insani hukuk normlarını ihlal etme), 118 (askeri yağma), 120 (kasten adam öldürme), 192 (yasadışı girişimcilik), 214 (terörizm), 214-1 (terörizmi finanse etme), 218 (suç örgütü (organizasyon) kurma), 228 (yasadışı olarak silah, parçalarını, mühimmat, patlayıcı maddeler ve cihazlar edinme, başkasına verme, satma, saklama, taşıma ve bulundurma), 270-1 (havacılık güvenliğine tehdit oluşturan eylemler), 277 (devlet adamına veya kamu görevlisine suikast düzenleme), 278 (iktidarı zorla ele geçirme ve zorla tutma, devletin anayasal düzenini zorla değiştirme), 279. (yasalarda öngörülmeyen silahlı birlikleri ve grupları oluşturma) ve diğer maddelerle suçlanıyorlar.
"Bakü Askeri Mahkemesi" etiketine göre haberler
- Askeri cinayetler işlemekle suçlanan Ermeni asıllı kişilerin mahkemesi devam ediyor
- Mahkemede Ermenistan ordusunun sivil halkın katliamı gerçekleriyle ilgili ifadeler dinlendi
- Kubadlı'nın Zilanlı köyünün ve Zengilan'ın işgali sırasında çekilen video materyal gösterildi
- Bakü Askeri Mahkemesi'nde Ruben Vardanyan'ın yargılanmasına devam edildi
- Ermenistan ordusunun Başlıbel nüfusunu yok etmesine tanık olanlar mahkemede ifade verdi