En son haberleri Instagram sayfamızda takip edin

FETÖ'nün 'HAARP deprem Silahı' Yalanının Anatomisi
Silivri açıklarında yaşanan 6.2'lik depremin ardından komplo teorisyenleri yine sahneye çıktı. Bilimsel dayanağı olmayan iddialar sosyal medyada hızla yayılırken, bu komplo teorilerinin başında 'HAARP' adı verilen sözde deprem silahı geliyor.
Oxu.Az'ın Haber Global'dan aktardığı habere göre, vatandaşları gereksiz paniğe sürükleyen bu iddiaların kaynağında Fuat Avni kod adıyla tanınan FETÖ firarisi Aydoğan Vatandaş'ın yıllar önce ortaya attığı asılsız iddialar bulunuyor.
İstanbul'un Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem sonrası sosyal medyada çeşitli komplo teorileri yeniden dolaşıma girdi. Bu teorilerin en popüleri, Silivri'deki fayların elektromanyetik dalgalarla kasıtlı olarak kırıldığını iddia eden HAARP senaryosu. Ayrıca, ABD'li petrol şirketlerinin Kumburgaz açıklarında sismik arama yaparken fayları bilerek tetiklediği gibi iddialar da komplocular tarafından dillendirilmeye devam ediyor. 17 Ağustos 1999'daki Gölcük merkezli depremden bu yana ülkemizde yaşanan her orta ve büyük sarsıntı sonrası gündeme getirilen bu söylentilerin mimarı, FETÖ'nün firari militanı Aydoğan Vatandaş. Fuat Avni olarak da bilinen Vatandaş, 2000 yılında yayımladığı 'HAARP-Kıyamet Teknolojisi' başlıklı kitabında, 17 Ağustos depreminin 'elektromanyetik endüksiyon tekniği' (Tesla Makinesi) ile yapay olarak oluşturulduğunu iddia etmişti.
FETÖCÜ'NÜN UYDURMASI
Firari FETÖ'cü Vatandaş, kitabında gerçeklikten uzak bir senaryo kurgulamıştı. İddiasına göre ABD, San Andreos fay hattında meydana gelebilecek büyük bir depremi önlemek için çalışmalar yürütüyordu. Bu çalışmalar kapsamında tektonik katmanlar arasında artan basıncı farklı noktalardan patlatarak büyük depremi küçük depremlere dönüştürmeyi amaçlıyordu. Vatandaş'a göre ABD'nin asıl hedefi, Kuzey Anadolu fay hattında yapacağı deneylerden tecrübe kazanmaktı, ancak beklenmeyen gelişmeler sonucunda Gölcük açıklarında büyük bir deprem meydana gelmişti. Kitapta ayrıca, deprem sırasında tüm haberleşme ve elektrik enerjisinin 4 dakika içinde İsrail tarafından felç edildiği gibi asılsız iddialar da yer alıyordu. Vatandaş, depremden hemen sonra bir İsrail uçağının Ataköy açıklarında denize düştüğünü ve bu uçağın o sırada bölgede bulunan balıkçı Abdullah Kaplan tarafından kurtarıldığını yazmıştı.
HAYALİ SENARYOLAR
FETÖ'cü Vatandaş'ın 17 Ağustos deprem felaketinden bir yıl sonra kaleme aldığı kitapta, bilimsel gerçeklerden uzak daha birçok iddia yer alıyordu. Kitapta, 'Alaska'da iddialara göre 180 adet dev anten bulunmaktadır. Bu antenler ile üretilen manyetik dalgalar, yetkililerin yaptığı açıklamalara göre; 'gelebilecek füzeleri havadayken imha etme, toprağın altında incelemeler yapma, denizaltı gemileriyle haberleşmeyi kolaylaştırma ve atmosferin durumuna müdahale etme' gibi işlevler yapmaktadır" ifadeleri de bulunuyordu. Oysa HAARP (High-frequency Active Auroral Research Program), gerçekte iyonosferin incelenmesi amacıyla kurulmuş bir araştırma programıdır ve deprem oluşturma kapasitesi bilimsel olarak mümkün değildir.
DÜŞEN TÜRK UÇAĞIYDI
FETÖ firarisi Aydoğan Vatandaş'ın kitabında bahsettiği gizemli İsrail uçağı hikayesinin gerçeği yansıtmadığı, 21 Ağustos 1999 tarihli arşiv kayıtlarında açıkça görülüyor. Arşivlere göre, 20 Ağustos 1999 saat 16.20'de Atatürk Havalimanı'ndan İzmit Cengiz Topel Havalimanı'na yardım malzemesi götürmek için havalanan ve Pilot Alihan Göker Tanel'in kullandığı Cessna C-172 model Türk uçağı, motor arızası nedeniyle Marmara Denizi'ne düşmüştü. Pilot Tanel, kazadan önce kuleye bilgi vermiş ve ardından paraşütle atlayarak kurtulmuştu. Söz konusu uçağın Bon-Air adlı Türk şirketine ait olduğu, Tanel'i kurtaran kişinin ise Vatandaş'ın iddia ettiği gibi Abdullah Kaplan değil, İbrahim Özkaya olduğu kayıtlarda belirtiliyor. Tanel'in kazanın ardından İnternational Hospital Hastanesine kaldırıldığı da resmi kayıtlarda yer alıyor. Bu gerçekler, Vatandaş'ın komplo teorisinin tamamen uydurma olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
'KÖFTEYE DÖNERİZ'
Bilim insanları, HAARP komplo teorilerine şiddetle karşı çıkıyor. İTÜ Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak, 'HAARP'ın deprem yaptığını konuşmak bile saçma. Başlı başına deli saçması bir hurafe. Bu yalanlardan nemalanan bir sürü insan var" diyerek tepkisini dile getiriyor. Prof. Dr. Yaltırak, daha önceki açıklamalarında da 'Eğer HAARP gibi bir teknoloji gerçekten var olsaydı ve deprem oluşturabilseydi, dünya üzerindeki tüm ülkeler köfteye dönerdi' ifadelerini kullanmıştı.
'DELİ SAÇMALIĞI'
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü'nden Prof. Dr. Şerif Barış da bu söylentilerin bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu vurguluyor: 'Anadolu'da binlerce yıldır büyük depremler oluyor. Milattan önceki depremleri kim yaptı? Sosyal medyada birileri 'ABD'liler fay kırıyor' diyor. Bu söylentilerin hepsi deli saçmalığı.' Prof. Dr. Barış, Türkiye'nin aktif fay hatları üzerinde bulunduğunu ve depremlerin doğal jeolojik süreçlerin sonucu olduğunu, bu tür komplo teorilerinin halkı gereksiz yere paniğe sürüklediğini ve asıl odaklanılması gereken deprem hazırlıklarından uzaklaştırdığını belirtiyor