En son haberleri Instagram sayfamızda takip edin
İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İztarım hakkında skandal İDDİA: Ürünler merdiven altı mı?
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İztarım şirketi, halkın sağlığını hiçe sayarak 2 yıldır denetimsiz ve ruhsatsız et ve süt ürünleri üretimi yaptığı ortaya çıktı. Vatandaşlar Halkın Bakkalı ve Kasabı aracılığıyla adeta merdiven altı ürünler tüketmeye mahkum edildi.
Belediye Meclis Üyesi Özgür Atmaca, tesislerin ruhsatsız çalıştığını belirterek "Eğer bu AK Partili bir belediyeye ait olsaydı tüm Türkiye ayağa kalkardı. Halkın sağlığını tehdit eden yöneticiler hakkında soruşturma başlatılmalı" dedi. Atmaca ayrıca ruhsat belgesinin geriye dönük hazırlanmış olabileceği iddiasını da gündeme getirdi.
Açıklamasında İzBB Meclisi'ne 14 Ekim 2024 tarihinde sözlü soru önergesi verdiğini hatırlatan Atmaca: "Soru önergesine verilen cevapta 11 Ocak 2023 tarihinde faaliyete geçen Bayındır Süt İşleme Tesisinin İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik hükümleri doğrultusunda gerekli tüm yasal işlemler tamamlanmıştır.' Deniliyor. Bizim soru önergemizin tarihi 14 Ekim 2024, İZBB'nin Bayındır Süt İşleme Tesisi'ne işyeri açma ve çalışma ruhsatı yerine verdiği 1 yıl süresi olan "Deneme izin" belgesinin tarihi 10 Ekim 2024. "Deneme izin" evrakının tarihi, bizim soru önergemizden sadece 4 gün öncesine ait, yani biz önerge verdikten sonra, işyeri açma ve çalışma ruhsatı alma şartlarını taşımayan tesise mecburen verilen "Deneme izin" evrakının geriye dönük olarak hazırlanmış olma ihtimali göz ardı edilmemeli" diye konuştu. Atmaca, Ödemiş Et Entegre Tesisi'nin ise ruhsatının olmadığı, bu yüzden tesisin bakım adı altında faaliyetlerinin sonlandırıldığının gelen duyumlar arasında olduğunu söyledi.
Öte yandan belediyenin et ve süt alımlarını neden kendi şirketi İztarım yerine başka firmalardan yaptığı da soru işareti yarattı. Atmaca "Kendi üreticimizi, çiftçimizi desteklemek varken neden dışarıdan alım yapılıyor?" diye sordu.
EKAP'ta inceleme yapıp Cemil Tugay döneminde İztarım A. Ş. üzerinden ne kadar harcama yapıldığına göz attıklarını belirten Atmaca: "İstisnai kapsamda 10 milyon 247 bin 264 TL, diğer ihale yöntemleriyle 21 milyon 622 bin 244 TL alım yapılmış. Tabi mesele sadece bu 31 milyonluk alımlar değil, 6 kişilik yönetim kurulu ve yöneticilerin aldıkları maaşlar, kiralanan araçlar, kurulan saltanat düzeni var. Ve bu düzen aynen devam ediyor, ama her zaman olduğu gibi fatura emekçiye kesiliyor. 200 işçi ücretsiz izne çıkarıldı, her fabrika bir kale ise kaleleri batıranların hiç suçu yok mu? Bu fabrikayı 2 yıl ruhsatsız çalıştıranlar, makine ve ekipmanları İtalya'dan alanlar, milyonlarca liralık vidanjör hizmetini istisna kapsamında alanlar, velhasıl emanete ihanet edenler bedel ödemeyecek mi? Yöneticilerin huzur hakları-maaşları kesilmeyecek mi?" diye sordu.
Açıklamasına "Genel Müdür ve diğer yöneticiler ücretsiz izine çıkarılmayacak mı? Tabii ki hayır!" diye devam eden Atmaca: "Özetle; Yanlış yönetim anlayışınız sebebiyle 33 şirketin hepsi aynı durumda ve siz 12 milyar SGK borucunuzu ödemek yerine, şirketlerin bu kara deliklerini İzmir'li hemşerilerimizin parasıyla kapatıp saltanatınızdan ödün vermiyorsunuz. SGK alacağını tahsil edince de engelleniyoruz türküsüne başlıyorsunuz. Ya yeni bir yol açın, ya da yoldan çekilin…" ifadelerini kullandı.
Sabah
Görüşler