En son haberleri Telegram kanalımızda takip edin

"Kürecik ve İncirlik Türkiye'ye karşı kullanılıyor, el koyun!" – Doğu Perinçek'ten SERT MESAJ
"Türkiye'deki Kürecik ve İncirlik üsleri derhal Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolüne geçmeli.
Türkiye, bu üsleri millileştirmeli. Çünkü bu üsler hem Türkiye'nin kendi topraklarında kendisine karşı kullanılmakta, hem de komşularımıza yönelik düşmanca görevler üstlenmekte."
İran-İsrail savaşıyla ilgili kritik açıklamalarda bulunan Doğu Perinçek, Oxu.Az'a verdiği özel röportajda, Türkiye'nin Ortadoğu politikası hakkında konuştu.
- Sayın Doğu Perinçek, bu savaş, sadece bugünün değil, geçmiş uygarlıkların yarım kalmış hesaplaşmalarının enerjisini mi taşıyor?
- Günümüz dünyasında küresel cepheleşmeler söz konusu. Bu savaşın temelinde geçmişin düşmanlıkları değil, günümüzdeki küresel kutuplaşma yatıyor. Bu savaş, küresel güçler tarafından ortaya atılmıştır.
Bugün dünyamızda iki cephe var: Birincisi, Amerika'yı efendi olarak gören cephe; ikincisi ise bağımsızlığını koruyarak refah içinde yaşamak isteyen cephe.
İran, gelişmekte olan dünyanın bir parçasıdır. İsrail ise Amerika merkezli cephenin bir parçası.
- Bu savaşın Suriye ve Irak'ta yarattığı güç boşluğu, Türkiye'nin askeri varlığına yeni görevler yüklüyor mu?
- Evet, Türkiye açısından ciddi görevler ortaya çıkıyor. Ancak bu görevler İran'a dostluk temelinde değil; doğrudan Türkiye'nin geleceğini koruma adına gündemdedir.
İsrail'in bölgemizdeki stratejik hedefi, "Kürdistan" adı altında ikinci bir İsrail devleti kurmaktır. Amerika'nın Irak ve Suriye'yi bölmesi, her iki ülkede de PKK'yı desteklemesi; bütün bu parçaları birleştirdiğimizde, Amerika ve İsrail'in Ortadoğu'da yeni bir "Kürdistan" kurmak istediği açıkça görülmektedir.
İster Irak'ın kuzeyinde kurdukları yapı olsun, isterse Suriye'de PYD'ye verdikleri destek olsun; amaç, bu yapının Akdeniz'e açılmasıdır.
Son 30-40 yıllık sürece baktığımızda, Amerika ve İsrail'in bu doğrultuda yoğun çaba harcadığını görmekteyiz.
Dolayısıyla bu planın nihai hedefi İran değil, doğrudan Türkiye'dir.
Sorduğunuz soruya dönersek; evet, Türkiye'nin bu süreçte tarihi sorumlulukları vardır. Bu bağlamda PKK'nın kendini feshetmesi, silah bırakması yönündeki kararı ve Abdullah Öcalan'ın gösterdiği kararlılık, Türkiye açısından önemli bir kazanımdır.
- Eğer savaş Lübnan, Yemen ya da Körfez'e sıçrarsa, Türkiye'nin Doğu Akdeniz ve Kızıldeniz politikası nasıl evrilir?
- Türkiye'nin bu noktada öncelikli olarak yapması gereken iki şey var.
Birincisi, Türkiye'deki Kürecik ve İncirlik üsleri derhal Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kontrolüne geçmeli. Türkiye, bu üsleri millileştirmelidir.
Çünkü bu üsler hem Türkiye'nin kendi topraklarında kendisine karşı kullanılmakta, hem de komşularımıza yönelik düşmanca görevler üstlenmektedir.
Cumhurbaşkanı, Başkomutan sıfatıyla emir verse, bu iş bir gecede biter.
İkinci olarak yapılması gereken, Suriye'nin kuzeyindeki PYD ve diğer PKK bağlantılı unsurların TSK tarafından acilen temizlenmesidir. Bu, dış güçlere ağır bir darbe olur ve Suriye'nin toprak bütünlüğüne de katkı sağlar.
İsrail'in ve Amerika'nın, Suriye'nin yeni yönetimiyle iş birliği yapma ihtimali vardır. Bu noktada Suriye yönetimini suçlayamayız.
Onlar da kendi ülkelerinin bütünlüğünü koruma çabası içindeler. PYD ve YPG gibi terör unsurlarını topraklarından atmak için Amerika ve İsrail'le geçici iş birlikleri yapabilirler.
Bu arada şunu da eklemek gerekir: Abdullah Öcalan, İsrail'i resmen düşman ilan etti. Bu da çok önemli bir gelişme.
- Sayın Doğu Perinçek, sosyal medyada ve Türkiye'nin bazı medya kuruluşlarında Azerbaycan'a karşı dezenformasyon içerikli saldırılar görüyoruz. Sizce bu saldırılar neden yapılıyor?
- Azerbaycan bizim canımızdır, kardeşimizdir. Azerbaycan'a yapılan her türlü saldırı, doğrudan Türkiye'ye yapılmış sayılır. Bunu hiçbir şekilde kabul edemeyiz.
Her devlet kendi politikalarını kendi çıkarları doğrultusunda belirleme hakkına sahiptir. Bu nedenle Azerbaycan'ın bağımsız tutumuna saygı duymalıyız.
Elbette dışarıdan kışkırtmalar var. Azerbaycan aleyhine yapılan bu güvensizlik yayma çabalarının arkasında Amerika'nın olduğunu düşünüyorum.
Elçin Aslangil