Ocak şehidinin eşi: "Cesedinin yüzünü açmaya kalbim elvermedi, onu çorabından tanıdım"

Neftçala'da 25 Ocak 1990'da şehit olan Nureddin Ağahüseynov'un eşi ve kızı o uğursuz günü hala yürek acısıyla hatırlıyorlar.

Oxu.Az, Report'a istinaden bildiriyor ki, 20 Ocak 1990'da Bakü'de kanlı katliam gerçekleştiren Sovyet ordusu, sivil halkın katliamını beş gün sonra Neftçala ilçesinde sürdürdü.

25 Ocak 1990'da Neftçala şehrine giren Sovyet askerleri orada da sivil halkı hedef aldılar.

O gün Kür nehri üzerindeki iaşe tesisinde aşçı olarak çalışan 29 yaşındaki Nureddin Ağahüseynov, "Zaporojets" marka arabasıyla Hasanabad kasabasındaki evine dönerken keskin nişancı ateşiyle alnından vuruldu. Hastaneye ulaştırılsa da hayatı kurtarılamadı.

"Nureddin'in vurulduğunu öğrendiğimiz gün yollar her taraftan kapalı olduğu için hastaneye gidemedik. Ertesi gün sabah yakın akrabalarla birlikte hastaneye gittik. Cesedin yüzünü açıp bakmaya yüreğim elvermedi. Ama onu çorabından tanıdım" diyen şehidin eşi Şirmayı Ağahüseynova, o korkunç günün acısını hala bütün ağırlığıyla yaşıyor.

Eşinin şehit olmasından sonra himayesinde üç küçük çocuk kalan Ş.Ağahüseynova, çocuklarını büyütmek için çok zorluk çektiğini vurguladı.

Ailenin en küçüğü Hayale Ağahüseynova, babasının şehit olmasından sonra gördüğü manzarayı hiç unutamadığını söyledi:

"Babam şehit olduğunda sadece beş yaşındaydım. Olanları çok da hatırlamıyorum. Ama bir olay hafızama sonsuza dek kazındı. Babamın yas töreni anneannemlerde yapılıyordu. Oradan çıkıp kendi evimize geldik. Dayım ve amcam evimizin önünden geçen su arkında babamın arabasını yıkıyorlardı. Araba kırmızı renkti. Yanlarına gittim. Su kıpkırmızı olmuştu. Sordum ki, bu kırmızı nedir? Beni geri çekip dediler ki, hiç, arabanın rengi. Ama sonradan anladım ki, suyun rengini değiştiren babamın kanıymış."

Belirtelim ki, Neftçala ilçesinde 25 Ocak 1990'da gerçekleştirilen katliamda Nureddin Ağahüseynov ve Ebülfez Caferov şehit oldu, dokuz kişi ise yaralandı.