Halı sahada kalbi durdu, 12 gün sonra hastanede uyandı

İzmir'de halı sahada futbol oynarken kalbi duran Yavuz Ulu, bilinci kapalı şekilde kaldırıldığı yoğun bakım ünitesinde 12 gün sonra gözlerini açtı.

Oxu.Az'ın Anadolu Ajansı'ndan aktardığı habere göre, Buca ilçesinde yaşayan 41 yaşındaki 3 çocuk babası Ulu, 20 gün önce arkadaşlarıyla halı sahada futbol oynarken fenalaştı. Kalbi duran Ulu, 112 Acil Sağlık ekiplerinin müdahalesiyle yaşama döndürüldü, ardından Sağlık Bilimleri Üniversitesi İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırıldı.

Tıkalı kalp damarları hızlı şekilde stent ile açılan hasta, anestezi yoğun bakım servisinde tedavi altına alındı.

Anestezi uzmanları Prof. Dr. Aykut Sarıtaş ve Doç. Dr. Çiler Zincircioğlu tarafından takip edilen hastaya, vücudunda ısı farkının yaratabileceği nörolojik sorunlara karşı hedefe yönelik soğutma tedavisi uygulanmasına karar verildi.

Bu sayede beyin hücreleri zarar görmeyen hasta, 12 gün sonra sağlıklı şekilde uyandı.

"KENDİMİ ŞANSLI HİSSEDİYORUM"

Hastanede tedavisi süren Yavuz Ulu, küçük yaşlardan bu yana futbol oynamayı çok sevdiğini söyledi.

Olay anında kendinden geçtiğini belirten Ulu, "16 gündür buradayım, son 4 günü hatırlıyorum. Soğuk tedavi uygulamışlar. Kendimi şanslı hissediyorum. Bu yaşta hayata dönmek çok şanslı bir şey olsa gerek. Allah, çocuklarıma bağışladı. İyi olursam spordan vazgeçmeyeceğim, onu da kontrollü yapacağım. Burada ilk kendime geldiğimde rutin kontrolüm oldu. 'Neredeyim ben?' dedim. Bir şey mi oldu? Olayı anlattıklarında şok üzerine şok yaşadım, hiçbir şekilde olayı hatırlamıyorum. Hiçbir şekilde kalp hastalığı yoktu." dedi.

"VÜCUT ISISINI 35 DERECEYE KADAR DÜŞÜRDÜK"

Prof. Dr. Aykut Sarıtaş, hastalarının yoğun bakım servisine geldiğinde bilincinin kapalı olduğunu ve solunum cihazına bağlı yaşamını sürdürdüğünü ifade etti.

Hastalarına soğutma tedavisi uyguladıklarını aktaran Sarıtaş, "Hastanın vücut sıcaklığı belirli dereceye kadar düşürülüyor. Vücuduna petler yapıştırarak, vücut ısısını 35 dereceye kadar düşürdük. Isı monitörizasyonumuzla hastamızın vücut sıcaklığını hep 35 derecede sabit tuttuk. Bunu 24 saatlik bir tedavi olarak uyguladıktan sonra normal sıcaklık şeklinde tutmayı hedefledik. Burada da ateş yükselmelerine izin vermedik. Önemli olan burada ateş yükselmelerinin yaratacağı zarar. Bu çok önemli. Beyin fonksiyonlarını korumak ve uzun vadeli nörolojik hasarlanmasını önlemek amacıyla bu tedaviyi uyguluyoruz."

Sarıtaş, uygulanan tedavinin ardından hastanın bilincinin yavaş yavaş açıldığını, sonra da iletişim kurmaya başladığını dile getirdi.

Erken uygulanan soğutma tedavisi sayesinde hastalarının sağlığına kavuştuğunu belirten Sarıtaş, "Eğer bu tedavi zamanında uygulanmasıydı hastamız bitkisel hayatta kalabilirdi, yatağa bağımlı olabilirdi." diye konuştu.