Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, 6 Ocak 2021'de gerçekleşen tarihi Kongre baskınındaki rolü ve 2020 Başkanlık seçimlerine müdahale girişimiyle ilgili davada, Özel Yetkili Savcı Jack Smith tarafından toplanan 1889 sayfalık kritik deliller nihayet kamuoyuyla paylaşıldı. Ancak belgelerin büyük kısmının yoğun bir şekilde sansürlenmiş olması, kafaları karıştırdı.
Sansürlü sayfaların, jüri tutanakları ve FBI görüşme notları gibi hassas bilgiler içerdiği tahmin ediliyor. Açıklanan kısımlarda ise çoğunlukla halihazırda bilinen detaylar yer alıyor. Uzmanlar, bu belgelerin Trump'ı dava etmek için kullanılan kanıtların ipuçlarını verdiğini belirtiyor.
Trump'ın avukatları, belgelerin seçimlerden önce yayınlanmasının süreci etkileyeceğini öne sürerek erteleme talep etti. Ancak Yargıç Tanya Chutkan, "Mahkeme, halkın bilgi edinme hakkını siyasi kaygılarla sınırlarsa, bu da seçime bir müdahale olarak görülebilir" diyerek talebi reddetti.
Yüksek Mahkeme, Temmuz ayında verdiği kararda eski başkanın bazı eylemlerinde dokunulmazlığı olduğunu ancak özel davranışlarında bunun geçerli olmadığını hükme bağlamıştı. Önümüzdeki günlerde yaşanacak gelişmeler, Trump'ın geleceğini belirleyecek.
Trump, Kongre baskını sırasında başkan olarak görevde olduğunu ve dokunulmazlık sahibi olduğunu ileri sürerek davanın düşürülmesini istemişti. Yüksek Mahkeme ise Temmuz 2023'te verdiği kararda, Trump'ın resmi eylemleri için kovuşturmaya karşı dokunulmazlığı olduğuna ancak özel davranışları için bunun geçerli olmadığına hükmetti.
Bu kritik karar, 3'e karşı 6 oyla alındı ve Trump'ın kaderini büyük ölçüde şekillendirdi. Artık eski başkanın hangi eylemlerinin dokunulmazlık kapsamında olduğu, hangilerinin olmadığı daha net. Önümüzdeki dava sürecinde bu kararın yankıları hissedilecek.
AA
Görüşler