Türkiye'nin Afrika açılımı Fransa'yı geride bıraktı

Yunan medyası, Afrika kıtasındaki güç mücadelesinde dengelerin değiştiğini ve Türkiye'nin önemli bir aktör olarak öne çıktığını itiraf etti.

SKAİ TV'de yayınlanan bir analizde, Fransa'nın bölgedeki etkisini kaybettiği, Türkiye'nin ise son yıllarda attığı adımlarla ekonomik ve stratejik açıdan büyük avantaj elde ettiği belirtildi.

Türkiye, 1980'lerin sonundan itibaren uyguladığı neoliberal reformlar ve dış ticaret hamleleriyle küresel bir güç olma yolunda hızla ilerledi. 2005 yılından itibaren ise çok yönlü bir dış politika stratejisi benimseyerek, sadece Doğu ve Batı arasında bir "köprü ülke" olmaktan çıkıp, melez bir bölgesel güç haline geldi.

Dışa açılım politikası sayesinde Türkiye ekonomisi büyük bir ivme kazandı. 2000 yılında 201,7 milyar dolar olan GSYH, 2023'te 1108 milyar dolara ulaştı. Türkiye, Orta Asya ve Kafkaslar'dan başlayarak, zamanla Orta Doğu, Asya, Sahra Altı Afrika ve Latin Amerika gibi bölgelere yöneldi. Dışişleri Bakanlığı'nın hazırladığı planlarla bu bölgelerdeki ekonomik ve ticari ilişkilerini güçlendirdi.

Türkiye'nin Latin Amerika açılımı, 1995'te Cumhurbaşkanı Demirel'in Arjantin, Brezilya ve Şili ziyaretleriyle başladı. 2015-2016'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgeye yaptığı ziyaretlerle ilişkiler daha da pekişti. Bu sayede ticaret hacmi 3 kat arttı ve karşılıklı bağlar güçlendi.

Türkiye Gazetesi