En son haberleri Telegram kanalımızda takip edin
Azerbaycan düşmanı Meydan TV çalışanları parayı nasıl bölüştü: Gizli kayıtlarda neler var?
Bir süredir tartışma konusu olan Meydan TV ve bu sözde medya kuruluşu çalışanlarının karanlık faaliyetleri, bazı çevreler tarafından farklı bir elbiseye büründürülmeye çalışılıyor. Ayrıca söz konusu grubun, Azerbaycan yasalarına göre yasak olduğunu kendilerinin de açıkça bildiği faaliyetleri çarpıtılıp örtbas edilmeye çalışılmakta, bu yıkıcı ve yabancı çevrelerin elinde ucuz alete dönüşmüş grubun mazlum imajı oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bu nedenle yeni, inkar edilemez, aydınlatıcı gerçeklerin kamuoyuna sunulması ihtiyaçı zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Öyle ki, Meydan TV ile ilgili yapılan incelemelerde, medya kuruluşunun yasa dışı finansmanında uluslararası kara para aklama mekanizmalarının kullanıldığı belirlendi.
Meydan TV, Almanya'da kayıtlı Demokrasi İçin Cemiyeti (Vereinigung für die Demokratie) adlı sivil toplum kuruluşu tarafından finanse edilmektedir. Kamuoyunun da bildiği söz konusu örgütün yöneticisi 1992 Pensilvanya doğumlu ABD vatandaşı Matthew Kasper'dır. O aynı zamanda Meydan TV'nin de başkanlığını yapmakta.
Aralarında büyük olasılıkla ermeni diaspora örgütlerinin finanse ettiği fonlar da dahil olmak üzere bağışçılar tarafından verilen paralar, Demokrasi İçin Cemiyeti hesaplarına aktarılarak, yasa dışı kara para aklama planına dayalı olarak Meydan TV'nin finansmanına yönlendirildi.
Azerbaycan Cumhuriyeti yasalarına göre hibe projelerinin ve bu projelere dayalı olarak tahsis edilen fonların ilgili devlet kurumlarında kayıtlı olması gerektiğini bilen Matthew Kasper liderliğindeki Meydan TV'nin faaliyetlerini yürüten ve şüpheli bağlantıları olan yabancı koordinatörler fonların gizlice ülkeye aktarılmasını sağladı.
Azerbaycan'da faaliyet gösteren Meydan TV'nin büro başkanı Aynur Elgüneş'in de katılımıyla yurt dışına seyahat eden "güvenilir kişiler" seçildi ve bu kişiler geri döndüklerinde gümrük kontrolü dışında ülkeye farklı miktarlarda döviz kaçırıldı ve Elgüneş'e taktim edildi. Daha sonra bu kaçak fonlar, verılen görevlere uygun olarak yürütülen faaliyetlerin gerçekleştirilmesi için kullanıldı.
Bu amaçla Matthew Kasper, Aynur Elgüneş ile birlikte transit olarak kullanılan Türkiye ve Gürcistan'da bir finansal ağ oluşturdu.
Bazı durumlarda Matthew Kasper yaşadığı Berlin'den Türkiye'ye gelerek parayı Azerbaycan'a götürecek kişiye bizzat teslim etti.
Aynur Elgüneş'in arkadaşı Ulviya Mammadova da "Meydan TV" için ayrılan fonun yurt dışından ülkeye nakit olarak aktarılmasında görev aldı.
Bu yılın ekim ayında Ulviya Mammadova, Matthew Kasper ile İstanbul'da görüşerek ondan 14.600 avroyu alarak Aynur Elgüneş'e teslim etti.
Ayrıca Ulviya Mammadova'nın organizasyonuyla Matthew Kasper'in sunduğu 18 bin Euro tutarındaki hibe, İzmir'de öğrenci olan yeğeni Fidan Aliyeva ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Arda Dumanoğlu tarafından 28 Kasım 2024'te gizlice ülkeye getirildi.
Gürcistan'dan yasadışı fon transferi, buranın vatandaşı ve Meydan TV'nin ülkedeki temsilcisi olarak atanan Sevda Vidadi kızı Samadova tarafından koordine edildi.
Bu sayede 11 Ekim 2024'te Ahmed Muhtarov Gürcistan'dan Azerbaycan'a 13.000 Euro geçirdi. Sevda Samadova, 13 Ekim 2024'te Tiflis'de Kakabadze Caddesi'nde bulunan Ginger otelde Rena Tahirova ile buluşarak kendisine 5.000 Euro verdi.
Ayrıca 6 Aralık 2024'te Gürcistan'dan dönen Ramin Deko da yanında 38 bin Euro getirdi.
Slack mobil uygulamasında yapılan görüşmelerden Aynur Elgüneş'in gizlilik amacıyla "Meri" takma adını, Meydan TV başkanı Matthew Kasper'in ise "Mert" takma adını kullandığı görülüyor. Kasper'in 24 Kasım 2024'te Avrupa'da nakde çevrilen hibe fonlarını Azerbaycan'a göndermek amacıyla Türkiye'yi ziyaret ettiği anlaşılıyor.
Aynur Elgüneş, parayı alıp geçici olarak saklamak için Ankara'da okuyan 2004 doğumlu yeğeni Naringül Hudizadeh ve Bahçelievler semtinde Matthew Kasper ile görüşünü organize etti.
Görüşme zamanı Azerbaycan'ı ziyaret eden iki "güvenilir kişi" bulunamazsa, paranın Aynur Elgüneş'in Ankara'da okuyan yeğenleri Naringül Hudizade ve 2006 doğumlu Jale Hudizade aracılığıyla ülkeye getirilmesi konusunda müzakere yapıldı.
Öyle ki, Aynur Elgüneş, yaptığı görüşmede kız kardeşinin de bu durumdan haberdar olduğunu şu ifadelerle dile getirdi: "Kardeşim de bizim kızlar 2-3 gün gelip tekrar dönsünler diyor. Eğer gidecek şahslar için mümkün olmazsa, onlar gelip dönebilir, hiç dikkat çekmezler, öğrencidirler gelip giderler." Aynur Elgüneş'in yeğenlerinin yol masraflarının Matthew Kasper tarafından karşılanması karara alınmıştı.
Aynur Elgüneş ve Matthew Kasper'in Slack mobil uygulaması üzerinden yazışmaları
28 Kasım 2024'te Aynur Elgüneş, Slack uygulamasında Matthew Kasper'e mesaj yazarak, "Ahmed ve arkadaşı 8 Aralık'ta Berlin'e geliyorlar, 4 gün kalacaklar" diye belirtti. Kasper ise "Tamam ayarlayalım, bunu telefonda konuşalım." diye cevap verdi ve Berlin'i ziyaret etmesi planlanan tanıdığı foto muhabiri Ahmet Muhtarov aracılığıyla Avrupa'dan ülkeye hibe fonu transferinin ayrıntılarını ele aldı.
Ayrıca Meydan TV'de teknik ekipmanlarla ilgili sorunların çözümünün Matthew Kasper kararıyla gerçekleştirildiği, Elgüneş'in ise ekipmana ihtiyaç duyması halinde ona başvurduğu öğrenildi. Son kez, bu medyanın çalışanı olan Natig Umudov'un isteği üzerine kendisine çekim için yüksek kaliteli bir kamera satın alındı.
Buna ek olarak Aynur Elgüneş, "Pino seninle Belgrad'da konuştuğunu ve bilgisayarını değiştirmek istediğini de söyledi, ben de yeni yılda konuşacağız dedim" diyerek Matthew Kasper'e başvuruda bulundu. Bununla Elgüneş ona gizlilik için "Pino" olarak isimlendirdikleri gazeteci Aysel Umudova'nın bu yılın ekim ayında Sırbistan'da Meydan TV çalışanları için düzenlenmiş etkinlikte bilgisayarının değiştirilmesini rica ettiğini ona hatırlattı.
Bağışçılarla ilgili sohbet sırasında Aynur Elgüneş, Matthew Kasper'in yeni bağışçı haberine "her zaman güzel haber almanı diliyorum" diyerek tepki gösterdi ve Meydan TV'ye ek finansman kaynağı bulmanın sevincini gizlemedi.
Yapılan araştırmada Meydan TV personelinin yılda bir kez farklı yabancı ülkelerde toplantı düzenlediği, söz konusu toplantıya başkanın yanı sıra diğer ülkelerdeki temsilcilik çalışanlarının da katıldığı belirlendi. Bu türden son toplantı 16 Ekim 2024'te Sırbistan'ın Belgrad kentinde gerçekleşti. Elbette tüm masraflar siparişçiler tarafından karşılandı.
Matthew Kasper ve Aynur Elgüneş arasındaki yazışmalardan bağışçıların kendi menfaatlerine uygun konuları önceden belirledikleri ve Meydan TV çalışanlarından plana göre materyal hazırlamalarını istedikleri anlaşılıyor.
Yayınlanan materyalin telif ücretinin ödenmesi konuların önemine göre belirlenir.
Yapılan araştırmalarda aşağıdaki temaların olduğu görülüyor:
- Küçük sosyal sorunların halkın memnuniyetsizliği olarak sunulması,
- hoşnutsuz vatandaş imajlarını oluşturmak,
- Karabağ'da ermenilere yönelik etnik temizlik iddiası,
- LGBT haklarının ihlali,
- Ülkede düzenlenen COP29 uluslararası etkinliği sırasında çevresel ve diğer konuları gündeme getirmek.
Bu arada COP29 etkinliği sırasında verilmiş görev doğrultusunda olumsuz mevzu bulamayan söz konusu medya kuruluşunda çalışan gazeteci Aytac Tapdıg, gizli aşk yaşadığı ve kendisini hayvan hakları savunucusu olarak tanıtan Kamran Memmedli'nin konferans zamanı tek kişilik eylemini organize etti. Daha sonra Aytac Tapdıg, eylemle ilgili hazırladığı haberi Meydan TV'de yayınladı. Aytac Tapdıg aynı zamanda Meydan TV ile işbirliği yapan Ramin Deko'nun eşi.
Onun bu "hizmeti" elbette karşılıksız kalmadı. 5 Aralık 2024 tarihinde "People in Need" bağışçı kuruluşu, "Zolotaya Korona" para transferi hizmeti aracılığıyla Kamran Mammadli'ye 1.854 dolar gönderdi.
Burada bir noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Yaklaşık on yıldır Meydan TV'de faaliyet gösteren ve bu kanalın provokatif haber politikasına yön veren Orhan Mammadov, artık ülke kamuoyunda çok iyi tanınıyor. Daha doğrusu onun ne kadar yalancı ve Azerbaycan düşmanı olması sosyal ve politik süreçlerden uzak insanları bile şoke etmiştir. Orhan'ın ünlü bir Alman medya kuruluşuyla yaptığı röportajda kullandığı ifadeler, sadece kendisinin değil, Meydan TV'nin bir bütün olarak Azerbaycan düşmanlığının mahiyetini ve motifini ortaya koyuyor.
Yurt dışındaki çevrelere güvenerek ülkelerine düşman olanlara, alınan sistematik tedbirlerden ders alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatalım. Emin olun, hiçbir dış güç Azerbaycan'da farklı senaryoları hayata geçiremez. En önemlisi Azerbaycan devleti kimin neyi, hangi hayallerle planladığının her zaman farkındadır!
Görüşler