Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz önümüzdeki dönemde ülkeye yabancı yatırımların artacağını söyledi:
"Önümüzdeki dönemde yatırımların hızlanmasını bekliyoruz. Türkiye küresel yatırımların %1'ini alır hale geldi. Emtia fiyatları bizim lehimize. Petrol başta olmak üzere düşüş oldu. Ilımlı seyirde gidiyor. En büyük pazarımız AB ve MENA ( Kuzey Afrika'da Fas'tan başlayarak Orta Doğu'ya doğru uzanan bölge). Türkiye 2025'te olumlu ortama doğru gidiyor. Doğrudan yatırımların artmasını bekliyoruz".
Artan ihracattan bahseden Yılmaz, "5.5 milyar dolar savunma sanayi ihracatımız. Bize parayla vermedikleri ürünleri biz dünyaya satıyoruz. Gerçek bağımsızlık teknolojik gücünüzle oluyor. Turizmde büyük performans gösterdik. Geceleme başına gelirimiz de artıyor. Turizmde 2027 hedefi 74 milyar dolar. Bu bölgede yaşayan insanların menfaatleri ortak. Bölgesel dinamik harekete geçince tüm ülkeler payını alıyor. Türkiye refah üreten bir ülke. Komşularıyla birlikte de neden başarmasın. Türkiye'nin coğrafyası dünyanın farklı ülkeleriyle ilişki gerektiren bir coğrafya. Her halükarda 360 derece ilişki yapmamız gerekiyor. NATO üyesiyiz, AB aday ülkesiyiz."
Yılmaz, Türkiye`de adalet sisteminde reformların devam ettiğini söyledi:
"Demokrasi ve kalkınma için hukuk olmazsa olmaz. Adalet kavramı çok çok önemli. FETÖ bu kavramı yıprattı. İnsanı unuttuğunuz zaman her şey mekanik hale döner. Burada da ekonomik olarak baktığımızda öngörülebilirlik. Yatırımların düşmanı belirsizliktir. Türkiye'de güçlü bir cumhurbaşkanlığımız var. Siyasi istikrarımız var. Politika belirsizliklerini de OVP ile ortadan kaldırdık. Adalet sisteminde yapmamız gerekenler var."
Cumhurbaşkanı Yardımcısı enerji politikaları ve ekonomi ile ilgili şunları söyledi:
"Yenilenebiliri destekliyoruz. Su potansiyelimizi değerlendirmeye devam ediyoruz. Nükleer teknolojileri önemsiyoruz. Enerji verimliliği. Kaynakları doğru kullanmalıyız. Gabar'da petrol, Karadeniz'de doğal gaz gibi. Çok boyutlu politikalarımız var. Dalgalı kur rejimimiz var. Piyasada döviz arzı ve talebiyle belirleniyor. Dalgalı kur rejimini uygulamaya devam edeceğiz. Spekülatif hadise yoksa piyasa kuru belirler. Dezenflasyon politikası izleyen ülkelerde yerli paranın cazibesi artar. Bu da döviz kurunda farklı bir pozisyon getirir. Rekabet açısından bazı sektörleri etkileyebilir. TL değer kazanıyor, ihracatımız 264 milyar dolara çıkacak. Kur tek belirleyici değil. Gelecek yılın ortalarında farklı şeyler olacağına inanıyorum."
CNN TÜRK
Görüşler