Ünlü plastik cerrahın cinayetinin DETAYLARI: Türkiye vatandaşı kocası hizmetçiyle aldattı

Plastik cerrah Türkan Gündüz, 7 Mayıs 2023'te 1967 doğumlu eşi Muhammet Gündüz tarafından öldürüldü.

Oxu.Az'ın bildirdiğine göre, Telegraf.com Muhammet Gündüz'ün ceza davasının detaylarını ve ifadesini elde etti.

Elde ettiğimiz soruşturma belgelerine göre, Muhammet 2002-2015 yılları arasında gayri resmi, 2015'ten itibaren resmi nikah ilişkisi içinde yaşadığı Türkan'ın 2018'den itibaren plastik cerrah olarak çalışıp para kazanmasından sonra eve geç gelmesi, ona kaba cevaplar vermesi, alkol kullanması, telefon çağrılarına cevap vermemesi, kendisiyle birlikte Azerbaycan dışında, Türkiye'de yaşamayı reddetmesi, hatta erkeklik gururuna dokunarak ilaç yardımıyla cinsel ilişkiye girmesini söylemesi nedeniyle bir koca olarak ona saygı göstermediği kanaatine vardı.

Sürekli tartışmalar karı-koca ilişkilerinde soğukluğa neden oldu. 7 Mayıs 2023'te gece yarısı Abşeron ilçesi, Novhanı köyünde bulunan müstakil evde Türkan konuşma sırasında kabalıkla onunla birlikte yaşamayı reddettiğini söyledi. Bu nedenle Muhammet Gündüz Türkan'a bıçakla çok sayıda darbe vurdu.

Toplamda 7 bıçak yarası alan kadın vefat etti.

Soruşturma organı tarafından Muhammet Gündüz hakkında Ceza Kanunu'nun 120.2.4'üncü (özel acımasızlıkla kasten adam öldürme) maddesi uyarınca suçlama yapıldı.

Mahkemede ifade veren Muhammet, suçlamayı kabul etmedi. İfadesinde Türkan ile birbirlerini severek aile kurduklarını belirtti: "Ben Türkan'ı tanıdığımda o öğrenciydi ve o zamandan itibaren aramızda ilişki gelişmeye başladı. Onun eğitimini sürdürmesine yardımcı oldum. Türkan'ın ailesi bizim evlenmemize razı değildi. Hatta bir gün Türkan'ın babasıyla kavga edip onu evden kovdum.

Türkan'a da babasıyla görüşmemesini söyledim, babasının dolandırıcı olduğunu bildirdim. Babasının borçlu olduğu kişilerin borçlarının ödenmesi için defalarca kapımıza geldiklerini söyledim."

Muhammet, 2018'den beri Türkan'ın çalışmaya başladığını belirtti: "O yıldan itibaren kazancı artmaya başladı. Bundan sonra beni küçümsemeye, insanlar arasında laf atmaya başladı. Ona böyle yapmaması konusunda defalarca uyarılarda bulundum. Kız kardeşi benim hizmetçi ile Türkan'a ihanet ettiğimi söyledi. Fakat böyle bir şey olmadı. Eve kameraların konulmasını ben organize ettim. Evde kameraların olduğunu bildiğim halde, Türkan'a ihanet etmem söz konusu olamazdı.

Türkiye'nin Konya şehrindeki evimde çalışan hizmetçinin kişisel aracı yoktu, eve toplu taşıma ile gidip geliyordu. O gün ona motosiklet aldığımı söyledim. O da beni tebrik etti, elini uzatıp yanağıma dokundu. Bunun dışında aramızda hiçbir şey olmadı. Türkan bana söylemese de, bundan şüphelendiğini ve kıskandığını hissettim. Beni kıskandığı için hizmetçiyi işten çıkaracağımı söyledim.

Bir gün Türkan'ın annesi aradı, eşinin sağlığında ciddi sorunlar olduğunu ve kızını yanında görmek istediğini söyledi. Ben de tabii ki itiraz etmedim. Hatta kızımıza da ebeveyn olarak resmi şekilde onunla ülkeden gitmesine izin verdim. Onları Azerbaycan'a uğurladım. İki gün sonra Türkan'ın benden boşanmak istediğine dair resmi bildirim aldım. Onunla iletişime geçerek konuştum, sebebini sordum. Türkan sebep olarak hizmetçi ile olan video görüntülerini gösterdi. Ben durumu açıkladığımı, hatta bu olaydan sonra hizmetçiyi işten çıkardığımı söyledim. Fakat o bana inanmadı."

Muhammed belirtti ki, yaklaşık 7-10 gün sonra Azerbaycan'a geldi: "O sırada Türkiye'nin Antalya şehrine tatil için bilet de aldım. Azerbaycan'a tatil biletiyle birlikte gelmemin amacı Türkan'la barışmaktı. Onu öldürmek için gelmedim, öldürme niyetim de yoktu. Azerbaycan'a Türkan'a haber vermeden geldim, gelir gelmez ona telefon ettim. Telefonu açtığında, Gence şehrinde olduğunu söyledi. Türkan o sırada sarhoş durumdaydı. Bana hemşireyle birlikte olduğunu söyledi. Ondan telefonu hemşireye vermesini istedim. Ama bunu reddetti.

Türkan bana uygunsuz sözler söylemeye başladı. Tekrar arayarak, Gence şehrine geleceğimi söyledim, orada birlikte gezmeyi teklif ettim.

Yola çıktım, Kürdemir'e vardığımda Türkan artık Bakü'de evde olduğunu bildirdi. Ben de geri döndüm, Nerimanov bölgesindeki eve gittim. Türkan evdeydi, ama kapıyı açmıyordu.

Kapıyı açtığında, durumu açıkladım, ona ihanet etmediğimi söyleyip yemin ettim. O da bana inandığını söyledi. Önceki gün Gence şehrinde olup olmadığını sordum. Eğer Gence şehrinde olmuşsa, bulunduğu kliniğin yöneticisiyle teyit edecektim. Türkan Gence şehrinde değil, başka bir yerde olduğunu söyledi. Konuyu daha fazla uzatmadım. Kızımı da alarak biraz gezdim ve eve döndüm. Bu süre içinde aramızda hiçbir sorun olmadı."

Sanığın sözlerine göre, daha sonra Türkan yeniden hizmetçiyle olan konuşma görüntülerini göstermeye başladı: "Ben de ona aldığım tatil biletlerinden bahsettim, artık bu görüntüleri unutması, sadece tatili düşünmesi gerektiğini söyledim, görüntüleri sildim. Türkan yeniden bana karşı uygunsuz ifadeler kullandı. Bir daha onu uyardım.

Yaklaşık 1 hafta sonra yeniden aramızda tartışma çıktı. Türkan uygunsuz ifadeler kullandı. Bu sefer benim ailemin adına uygunsuz ifadeler kullandı ve bizi aşağıladı. Önce, şekerliği ona fırlattım. Sonra meyve soyduğum bıçakla vurdum.

Olayı gerçekleştirdiğim sırada kendimde değildim. Türkan'ı bıçakla vurduğumda hemen kızım odaya girdi. Ona "103" acil servisi ve teyzesini aramasını söyledim. Yaklaşık 40 dakika sonra ambulans geldi. Onlar olay yerine geç geldiler. İki-üç kez onlara adresi açıklamak zorunda kaldım.

Benim Türkan'ı öldürme amacım yoktu. Aramızda daha önce de tartışmalar oldu. Tartışmalar kıskançlık yüzünden çıkıyordu. Üzerimdeki bıçağı 2 yıl önce aldım ve onu meyve soymak için kullanıyordum. Olayı gerçekleştirdiğim anda bilincimi kaybettim, ne yaptığımı hatırlamıyorum. Olay sırasında kızım evde, odasındaydı. Onun kulağında büyük kulaklıklar vardı. Olay sırasında ses çıkmadığı için o, olay yerine gelmedi ve hiçbir şey duymadı."

Mahkemede sanığın ilk soruşturma sırasında verdiği ifade okundu. Bu ifadeden anlaşılıyor ki, 6 Mayıs 2023'te tüm gün o, kızı Sibel'le birlikte evdeydi:

"Saat 10-11 civarında Türkan işe gitti. Yaklaşık saat 18 civarında onu götüren taksi şoförü arayarak eşimin telefonda bugün belki eve gelmeyeceğini söylediğini iletti.

Yaklaşık saat 20 civarında eşim eve geldi, yemeğini yiyip, yorgun olduğu için yatmaya gitti. Birkaç saat uyuduktan sonra uyandı. Misafir odasında oturduğumuz sırada Türkan'a böyle davranışların bize yakışmadığını, sürekli tartışmamızın çocuklarımıza zarar verdiğini, konuşmasına dikkat etmesi gerektiğini söyledim. O da Türkiye'de yaşamak istemediğini, benim Türkiye'de, kendisinin ise Azerbaycan'da yaşayacağını söyledi. Bununla aramızdaki tartışma biraz daha şiddetlendi.

Masadan tatlıyı alıp üzerine attığımda Türkan ayağa kalkarak üzerime geldi. Ben de yanımdaki dolaptan elma soymak için kullandığım bıçağı aldım ve korkutmak amacıyla üzerine yürüdüm. Yaklaşık 3-4 kez bıçakla onun karın ve göğüs bölgelerine vurdum, sonra Türkan odadan çıkmak için kapıya doğru koştu. Sesimize kızım Sibel kendi odasından çıktı ve bana yaklaşarak "baba, yapma" dedi. Kızıma odasına geçmesini söyledim.

Odadan çıkarken arkadan Türkan'ın böğrüne bir bıçak darbesi daha indirdim. O, odadan çıkarak yatak odasının önünde yere düştü. Onun kan içinde olduğunu gördüm, kızım Sibel'e hemen ambulans çağırmasını söyledim. Kızım "103" servisini aradı. Ben telefonu ondan aldım, bu konuda bilgi verdim.

Daha sonra kendi telefonumdan arkadaşım Ekrem Öktem'i aradım, evin bahçesine çıktım. Polis memurları gelerek beni tutukladılar, işlediğim suçu itiraf ettim."

Mahkemede sanığın Türkan'la evliliğinden olan çocukları da ifade verdiler. Onlar babalarının ihanetinden, Konya'daki evde hizmetçiyle uygunsuz davranışlarından bahsettiler. Babalarının barışmak için defalarca annelerini bıçakla tehdit ettiğini belirttiler.

Ceza davası Sumgayıt Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Muhammed Gündüz 17 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın sıkı rejimli cezaevinde çekilmesine karar verildi.