En son haberleri Telegram kanalımızda takip edin

Azerbaycan'da Ermenilerin provokasyonu ile yapılan Sumgayıt olaylarının üzerinden 37 yıl geçti
Ermenilerin provokasyonu sonucu yapılan Sumgayıt olaylarının üzerinden 37 yıl geçti.
Oxu.Az'ın hatırlatmasına göre, 28 Şubat 1988'de yaşanan bu olayların, SSCB Devlet Güvenlik Komitesi'nin Ermeni milliyetçileriyle birlikte Azerbaycan'a karşı düzenlediği ve yürüttüğü provokasyonların devamıydı. Amaç her zaman olduğu gibi dünya kamuoyunda yanlış algı oluşturmak ve Azerbaycan karşıtlığı yaratmaktı. Tüm tanık ifadeleri, Sumgayıt olaylarını düzenleyenin iki kez hüküm giymiş Ermeni Eduard Grigoryan olduğunu kanıtlıyor. Grigoryan, Sumgayıt olayları sırasında bizzat beş Ermeniyi öldürdü. Kısacası Sumgayıt şehrinde etnik zeminde kışkırtmalar sonucunda yaşanan olaylar, o dönemde bu tür kasıtlı provokasyonların doruk noktasıydı.
1988 yılında Sumgayıt şehrinin nüfusu 258 bin kişiydi ve bunun yaklaşık 18 bini etnik Ermeniydi. Şubat 1988'e kadar Sumgayıt'ta herhangi bir etnik çatışma yaşanmamışken, ve bugün de Sumgayıt diğer Azerbaycan şehirleri gibi milli ve dini zeminde çeşitlilik özelliğini korumakta.
26 Şubat 1988'de Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesinde iki gencin Ermeniler tarafından öldürülmesini protesto eden göstericiler Sumgayıt'da merkez meydanına akın etti. Bu protesto, Ermeni aşırılıkçıları ve provokatör ajanlar tarafından bir ayaklanmaya dönüştü. Olayı soruşturmak için SSCB Başsavcılığı tarafından ceza davası başlatıldı ve Önemli Davalar Araştırmacısı Vladimir Galkin'in başkanlığında 231 müfettiş ve ülkenin farklı bölgelerinden aynı sayıda operasyon görevlisinden oluşan özel bir soruşturma-operasyonel grup oluşturuldu. SSCB Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda olaylar sırasında 6 Azerbaycanlının öldürüldüğü belirlendi. Mahkemenin kararına göre 92 kişiye uzun süreli hapis, 1 kişiye ise idam cezası verildi. Ancak SSCB Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturmayla olaylara katılanların yalnızca bir kısmı tespit edildi ve mahkeme kararıyla cezalandırıldı. Ama bunu organize edenler ve siparişçiler belirlenmedi.
Azerbaycan'ın bu suçun gerçek mahiyetini ortaya çıkarmak ve SSCB Başsavcılığının sessizce geçiştirdiği noktaları araştırmak yönündeki güçlü siyasi iradesinin bir tezahürü olarak, Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in emri ve Başsavcı'nın kararıyla, eski SSCB Başsavcılığının bu ayaklanmalarla ilgili olarak soruşturduğu ve durdurduğu beş ceza davası yenilendi ve tek bir davada birleştirildi. Akabinde söz konusu davayla ilgili soruşturmanın yürütülmesi görevi Başsavcı Birinci Yardımcısı'nın başkanlık yaptığı savcılık, İçişleri Bakanlığı ve Devlet Güvenlik Servisi müfettiş ve operasyon görevlilerinden oluşturulan soruşturma-operasyonel ekibine verildi.
Soruşturma-operasyonel ekibin yaptığı gerekli inceleme-operasyonel tedbirler sonucunda olayların gerçek mahiyeti ortaya çıktı ve ayaklanmaların SSCB başkanlığında temsil edilen Ermeni yanlısı güçlerin talimatıyla önceden hazırlanmış bir senaryoya göre Ermeni ayrılıkçıları tarafından gerçekleştirildiği tespit edildi. 31 Mart 2016'da gazeteci Saadet Gadirova'nın Moskova'da düzenlenen "Sumgayıt Olaylarına İlişkin İlk Kaynaklardan" adlı kitabının tanıtım töreninde, SSCB savcılığının ilk soruşturma-operasyonel ekibi üyesi Vladimir Kaliniçenko'nun ve diğerlerinin konuşmalarında, Sumgayıt olaylarından Ermeni lobisine hizmet eden SSCB başkanlığının emriyle SSCB Devlet Güvenlik Komitesi tarafından organize edildiğini ve dolayısıyla organizatörlerin hiçbirinin sorumlu tutulmasının sebebinin bu olduğunu söylemeleri bunun isbatıdır.
Mevcut soruşturma ekibi tarafından toplanan materyallerin değerlendirilmesi ve analizi, Sumgayıt'dakı ayaklanmanın Ermenistan özel servisleri ve SSCB Devlet Güvenlik Komitesi tarafından Azerbaycan'a karşı düzenlenen bir provokasyon olduğunu doğruluyor. SSCB Anayasasına göre Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan'dan ayrılmasının hukuka aykırılığını anlayan Ermeni ideologlar ve SSCB başkanlığında onları açıkça destekleyenler, Ermenilerle Azerbaycanlıların bir arada yaşamasının imkansızlığını haklı çıkarmak, Azerbaycanlıların Ermenistan topraklarından tamamen sürülmesini sağlamak ve Azerbaycan'ı itibarsızlaştırmak için bu provokasyona başvurdular.
Ocak-Şubat 1988'de, yani Sumgayıt'dakı toplum ayaklanmalardan önce, Ermeni uyruklu 84 müşteri, kentte faaliyet gösteren 14 emanet bankasından 143 bin 64 ruble tutarında mevduatını almıştı. Soruşturma sırasında, o aylarda kentte faaliyet gösteren postanelerden Ermenistan'la çok sayıda telefon görüşmesi ve para transferi yapıldığı da ortaya çıktı.
Soruşturma sırasında Eduard Grigoryan'ın 27-29 Şubat 1988 tarihlerinde Sumgayıt şehrinde meydana gelen söz konusu olayların aktif katılımcılarından biri olduğu tespit edildi. Grigoryan, insanları etrafına toplayıp yönlendiriyor, "Ermenilere ölüm", "beni takip edin" ve benzeri sloganlarla Ermeni vatandaşların evlerine saldırıyordu. Soruşturma sırasında saldırıya uğrayan, tacize uğrayan ve işkence gören Ermeni uyruklu mağdurlar (Lyudmila ve Karina Mejlumyan, Manvel Petrosyan ve diğerleri), evlerine saldıranları yönlendiren ve talimat verenin Eduard Grigoryan olduğunu, oradaki insanların onun talimat ve emirlerine göre hareket ettiğini gösterdiler. Soruşturma sırasında ilginç bir gerçek de ortaya çıktı.
Böylece Sumgayıt sakinlerini Ermeni olduğu için öldürmekten suçlu bulunan Eduard Grigoryan, SSCB'nin var olduğu 22 Aralık 1989'da kararın okunmasının ardından 26 Ağustos 1991'de Ermenistan Cumhuriyeti Erivan Şehri 1 Nolu Gözaltı Merkezine nakledildi. Eduard Grigoryan'ın Ermenistan'a hangi "hizmetler" karşılığında devredildiği sorusu ortaya çıkıyor? 9 Şubat 2015 tarihinde, 1 Eylül 2000 tarihine kadar geçerli olan Azerbaycan Cumhuriyeti Ceza Kanunu'nun ilgili maddeleri kapsamında Eduard Grigoryan'ın mahkemede tutuklu yargılanması için aranma kararı verildi
Yapılan incelemede Sumgayıt'ta yaşayan Ermenilerin büyük bir kısmının "Krunk" derneğine para aktardığı ortaya çıktı. Sumgayıt kentindeki Ermenilerin kurbanlarının çoğu, Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nde faaliyet gösteren "Krunk" derneğine gönüllü olarak fon aktarmayı reddeden kişilerdi. Bunun üzerine suç örgütü, bir binaya, bir bloka girerek, birinci katlarda bulunan Ermeni sakinlerinin evlerine girmeden, üst katlarda yaşayan Ermenilerin dairelerine saldırdı. Daha sonra saldırıya uğramayan evlerin sahiplerinin zaman zaman "Krunk" derneğine para aktardığı öğrenildi. Görgü tanıklarının ifadesine göre "Krunk" derneğine para aktaran Ermenilerin evlerine saldırı yapılmadığı belirlendi. Hatta Ermeni uyruklu müzisyenlerin bile düğün ve diğer etkinliklerden elde ettikleri paranın bir kısmını "Krunk" derneğine aktardıkları belirlendi.
Ceza davası dosyaları, Sumgayıt'ın Azerbaycanlı sakinlerinin bireysel insanlığı ve cesareti olmasaydı, önceden hazırlanmış sabotaj planına uygun olarak olayların daha büyük boyutlara ulaşacağını bir kez daha gösteriyor. Ermeni tanıkların ifadelerinden de anlaşılacağı üzere olaylar sırasında onlarca Ermeni Azerbaycanlı aileler tarafından kendi evlerine yerleştirilerek kurtarıldı.
SSCB döneminde fotoğraf-video kaydına uygulanan özel kontrol ve sansüre rağmen, olayların fotoğraf-video kaydı önceden yerleştirilen araçlarla gerçekleştirildi ve Azerbaycan karşıtı kampanya kapsamında derhal SSCB topraklarından çıkarılarak Ermeni lobi örgütleri aracılığıyla yayıldı.
Her ne kadar Sumgayıt olayları Ermenistan ve Ermeni lobi çevreleri tarafından bilinçli olarak Azerbaycan'a karşı propaganda ve yanlış bilgilendirme amacıyla kullanılmışsa da, Azerbaycan devletinin aldığı tedbirler, yürütülen objektif ve gerçeklere dayalı soruşturma materyalleri ve bu isyanların Ermeni milliyetçileri ve onların patronları tarafından sinsi niyetlerine ulaşmak için organize edilip gerçekleştirildiği yeterli ve reddedilemez gerçeklerle kanıtlandı.