En son haberleri Instagram sayfamızda takip edin

"Görüşmelere başlamak için görüşmeler": ABD ile İran barışıyor mu?
ABD ve İran arasında nükleer konuyla ilgili görüşmelerin bir sonraki turu İtalya'nın başkenti Roma'da gerçekleştirilebilir. ABD ve İran yetkililerinin görüşmesinin yüz yüze formatında gerçekleşme ihtimali olduğu belirtiliyor. Ayrıca ikinci görüşmeden önce Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Genel Direktörü Rafael Grossi'nin İran'a gideceği vurgulanıyor. Ülkedeki nükleer tesislerde izleme ve denetleme prosedürlerini görüşmesi bekleniyor. Görüşmelerin ilk aşamasının bu yıl 12 Nisan'da Umman'da gerçekleştirildiğini belirtelim. İkinci aşamanın da Umman'da gerçekleştirileceği tahmin ediliyordu, ancak ABD tarafı başka bir mekan önerdi.
ABD ve İran arasında 2015 yılında kabul edilen Kapsamlı Ortak Eylem Planı'na göre, Tahran nükleer faaliyetlerini sınırlandırmayı kabul etti, karşılığında ise uluslararası yaptırımlar kaldırıldı. Ancak 2018'de ABD Başkanı Donald Trump ilk yönetimi döneminde bu anlaşmadan tek taraflı olarak çekildi. Bundan sonra gerginlik arttı ve İran da anlaşmadaki yükümlülüklerinden kademeli olarak vazgeçti.
ABD'nin eski Başkanı Joe Biden'ın yönetimi 2021'den itibaren anlaşmaya geri dönmeye çalıştı. Birkaç aşamada yakınlaşma olsa da, temel engeller İran'ın uranyum zenginleştirme seviyesi ve ABD'nin yaptırımları tamamen kaldırmayı reddetmesiyle ilgili oldu. Taraflar arasında diplomatik temaslar devam etse de, somut bir anlaşma elde edilemedi.
Konuyla ilgili Oxu.Az'a konuşan siyaset bilimci Reşad Bayramov, ABD ve İran arasında Umman'da gerçekleştirilen ilk görüşmenin sonuçlarını tarafların "görüşmelere başlamak için görüşmeler yapması" olarak değerlendirdi:
"Bu görüşmede taraflar esas olarak birbirlerinin pozisyonlarını, tartışılabilecek konuların çerçevesini belirlemiş oldular. Görüşmeden önce birbirlerine karşı sergiledikleri sert söylemlere rağmen, görüşmelere nereden başlamaları gerektiği ve aynı zamanda nelerde taviz verebilecekleri konusundaki fikirlerini uzlaştırmayı başardılar. Bu açıdan ilk görüşmenin sonuçlarını temkinli de olsa, iyimserlikle değerlendirmek mümkün. İlk görüşme her iki tarafın da tavize hazır olduğunu ortaya koydu. Öyle ki, ABD tarafının doğrudan temas isteğine karşı İran'ın dolaylı görüşmeleri tercih etmesi ABD tarafından kabul edildi. İran, Trump'ın ilk döneminde ABD'nin nükleer anlaşmadan tek taraflı çekilmesi ve ardından İran'a yaptırımlar uygulaması nedeniyle şu aşamada doğrudan müzakerelerin mümkün olmadığına inanıyor. Bunun için Washington'ın yapıcı bir yaklaşım sergilemesi ve ültimatom dilinden vazgeçmesi gerekiyor. Öte yandan ABD'nin bir başka konuda daha önceki maksimalist tutumundan geri adım attığına tanık olduk. ABD'nin İran'dan sadece nükleer anlaşmaya geri dönmesini değil, aynı zamanda çeşitli bölgelerdeki vekil güçlere verdiği desteği durdurmasını ve balistik füze üretiminden vazgeçmesini talep ettiği biliniyor. Hatta bazı ABD'li yetkililerin İran'ın nükleer altyapısının sökülmesi çağrısında bulunduğuna bile tanık olduk."
Bayramov, "Şimdi, müzakere masasında yalnızca bir konu olması, yani İran'ın nükleer anlaşmaya geri dönmesi, ABD'nin bu konuda da taviz verdiğini gösteriyor. Elbette İran da bir dizi konuda geri adım attı. Örneğin, İran daha önce 2015 nükleer anlaşmasında öngörülen uranyum zenginleştirme seviyesine geri dönmenin imkansız olduğunu ve o zamandan bu yana uzun bir yol kat ettiğini söylerken, şimdi buna karşılık gelen bir anlaşmaya hazır olduğunu ifade ediyor. Elbette İran, karşılığında yaptırımların hafifletilmesini ve dondurulmuş varlıklara erişimin geri verilmesini istiyor. Bu yöndeki tartışmalar muhtemelen bir sonraki toplantılarda ayrıntılı olarak ele alınacaktır. Öte yandan, İran vekil güçlere verdiği desteği açıkça reddetmemiş olsa da, Yemen'deki askeri güçlerini çekmesi, taviz vermeye hazır olduğunu gösteriyor" diye belirtti.
Siyaset bilimciye göre, bir sonraki müzakere turunda en önemli konu, ABD Başkanı Özel Temsilcisi Steve Witkoff'un da söylediği gibi, İran'ın nükleer enerji programının askeri amaçlara yönelik olmamasını sağlayacak bir "doğrulama programı" arayışı olacak:
"Tahran böyle bir anlaşmaya hazır olduğunu zaten ifade etti. Genel olarak, tarafların sorunu savaşla değil, müzakerelerle çözmeyi tercih ettiği anlaşılıyor. İran, elbette, ABD, İsrail ve diğer İran karşıtı bloklara karşı koyacak araçlara sahip olmadığı için mümkün olduğunca savaştan kaçınıyor. Öte yandan Trump, süreçlere ticari çıkarlarla yaklaşıyor. Trump, yeni bir savaşın ek askeri harcamalar anlamına geldiğini çok iyi biliyor. İran ile askeri bir çatışma, şu anda ABD askeri harcamalarını yüzde 10 oranında azaltmayı hedefleyen Trump yönetimi için pek de arzu edilir bir durum değil. Öte yandan, böyle bir çatışma yaşanırsa, Basra ve Umman Körfezlerinde, Hürmüz Boğazı'nda ciddi sorunlar yaratabilir ve bunun sonucunda acı sonuçları dünya pazarında hissedilmeye başlanacaktır. Bu, şu anda ABD'nin çıkarına değil."
Bayramov, "Bir sonraki görüşmelerden beklenti, Trump yönetiminin İran'ın uranyum zenginleştirme kapasitelerini sınırlama ve bu süreci daha yakından izleme yönündeki çözüm önerisinin Tahran tarafından kabul edilmesi durumunda, İran'ın başka seçeneği kalmayacağını düşünüyorum. O zaman gelecekte önemli bir ilerleme olasılığı var," diye sözlerini tamamladı.
Merahim Nesib
"İran'ın nükleer programı" etiketine göre haberler
- Pezeşkiyan'dan ABD'ye şart: "Belirli çerçeveler dahilinde anlaşmaya hazırız"
- Arakçi: "UAEA'nın İran-ABD müzakerelerine katılmasına henüz gerek yok"
- ABD ve İran görüşmelerinin yeni turu başlıyor: İşte detaylar
- Uluslararası Atom Enerji Ajansı Başkanı: "İran nükleer silaha sahip olmaya yakın"
- Hamaney'den ABD ile müzakerelerle ilgili açıklama: "İran ne aşırı iyimser ne de kötümser"