Hıristiyanlar için kutsal şehir Bakü: Mesih'in hangi havarisi ülkemizin koruyucusu kabul ediliyor?

Bakü'deki Kutsal Meryem Ana Kilisesi'nin kapılarını açıyoruz. Fotoğrafçımız hayranlıkla fresklere bakıyor. Sessizlik var. Bu sessizliğin içinden bir Azerbaycan gerçeği akıp, geçiyor. Dini inançların özgürlük ülkesi, huzur ülkesi Azerbaycan gerçeği.

Karşımızda Kutsal Meryem Ana'nın heykelini görüyoruz ve birden aklımıza geliyor ki, işe başlamak lazım. Fısıldayarak derin sessizliği bozuyoruz:

- Acaba Piskopos nerede?

21 Nisan'da vefat eden Roma Papası Francis için anı defteri ve onun fotoğrafı, fotoğrafçımızın dikkatini çekiyor. Fotoğraf makinesi fotoğrafları belleğine kaydederken, sessizlik yeniden bozuluyor. Kişisel olarak, içimizde garip bir huzur, ruhsal bir dinginlik var.

Aniden, karşımızda yüzünde gülümseme olan bir kişi görüyoruz:

- Affedersiniz, biz Piskopos Vladimir Faketeden röportaj yapmaya geldik.

- O, benim (gülümsüyor).

Röportaja başlıyoruz.

Oxu.Az Kutsal Meryem Ana Kilisesi'nin Piskoposu Vladimir Fake ile yaptığı röportajı takdim ediyor:

- 2016 yılında Bakü'deki Meryem Ana Kilisesi'nde Papa Francis ile görüşmüştünüz. Azerbaycan ve halkı hakkında onunla konuşma fırsatınız oldu mu? Ülkemiz hakkında neler söyledi?

- Evet, gerçekten de bu konuda konuştuk ve sadece o zaman değil. O zamandan sonra 3 veya 4 kez farklı ortamlarda bir araya geldik, Astana'da (Kazakistan), sonra Ulanbatur'da (Moğolistan) ve Slovakya'da, üç yıl önce memleketim olan Slovakya'ya geldiğinde tekrar buluştuk.

Papa, dünyadakı olaylar hakkında çok bilgili biriydi. Azerbaycan'daki Katolik Kilisesi'nin apostolik prefekti olarak atandığım günden beri, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çatışmanın barışçıl çözüm sürecine her zaman canlı bir ilgi gösterdi. Onun ilk sorusu neredeyse her zaman şu oluyordu: "Karabağ çatışmasında barış sağlanabildi mi?"

Ben de cevaplıyordum, "Birçok inanan insan barış için dua ediyor, ama belki de bu dualar henüz yeterli değil. Ya da belki de bu barışa engel olan güçler vardır." Papa her zaman "Dua edin, dua edin. Tanrı Azerbaycan halkına barış içinde yaşamaları için yardımcı olacaktır. Ve komşular da Azerbaycan halkı ile barış içinde yaşamak isteyeceklerdir" diyordu. Gerçekten de bu durum onu çok endişelendiriyordu.

- Papa'nın ölümünden sonra birçok kişi kaygı duyuyor. Yeni seçilen Papa, yüzyıllık gelenekleri değiştirebilir mi?

- Tabii ki, Papa birçok şeyi değiştirebilir, çünkü kendisi kilise kanunlarından üstündür. Bunun bir örneği, Papa Francis'in resmi papalık dairelerinde yaşamamak yerine daha mütevazı bir konak olan Casa Santa Marta'yı (Vatikan'daki Aziz Marta Evi, burada genellikle ruhban sınıfı ve laikler, Roma Kürisi'ne iş için gelen müsafirler içindi) tercih etmesidir. Bu, onun alçakgönüllülüğünü ve halkla yakınlığını vurgulamak istediği bir durumdu.

Her Papa, kişiliği, kültürü ve alışkanlıklarına dayanarak kiliseye kendi katkısını yapar. Ancak değişiklikler, inanca dokunmaz.

Ben, Kutsal Ruh'un etkisiyle kardinallerin, bu zorlu zamanda gerekli olan Papa'yı seçeceklerine inanıyorum. Bugün dünya çatışmalar ve kaygılar yaşıyor ve ben dua ediyorum ki, yeni Papa, tıpkı Mesih gibi, birlik ve alçakgönüllülük simgesi olabilsin.

- Mayıs 2002'de Papa II. Jean-Paul, Azerbaycan'a resmi bir ziyaret gerçekleştirdi, bu ziyaret Azerbaycan'ın ulusal lideri Haydar Aliyev'in daveti üzerine oldu. Bu ziyareti hatırlıyor musunuz?

- Bu ziyareti çok iyi hatırlıyorum. İki yıl önce, Salesiyenler tarikatının başkanı (Aziz Yuhanna Bosco tarafından kurulan dini tarikat) olarak, Azerbaycan'a burada tarihi Katolik varlığını yeniden inşa etmek için ilk iki rahibi göndermiştim. Papa'nın ziyaretinin duyulmasının hemen ardından, Bratislava'dan Bakü'ye geldim, hazırlıklara katılmak ve Papa'nın yanında olmak için. Bu çok ilham verici bir deneyim oldu.

O zaman, Papa II. Jean-Paul'un şahsen elini sıktım ve ekibimiz adına onu tebrik ettim. Ve onun, Baküde El Sanatları Sarayı'nda yaptığı ayin gerçekten büyük bir etki bıraktı. Sağlığındakı sorunlara ve yaşına rağmen, yine de gelmişti. O zaman, Azerbaycan halkının yaşlılara gösterdiği saygıyı özellikle hissettim.

Papa'nın ziyaretinde, Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev tarafından şu anki kilisenin inşa edilmesi için bir alan tahsis edilmesine karar verildi. Bu ziyaret sonrasında, Katolik Kilisesi Azerbaycan'da resmi statü kazandı. Katolikler burada yüzyıllarca yaşamış ve çalışmış olsalar da, Sovyet döneminde çok şey kaybedilmişti.

- Piskopos olarak atanmanız, Azerbaycan'daki Katolikler için ne anlam ifade ediyor?

- Piskopos, bir piskoposluk bölgesinin (veya diyakozluk) başıdır. Bu bir kilise idari birimidir. Bu, ülkede dini yaşamın geliştiği, cemaatlerin ve toplulukların bulunduğu, Katolik Kilisesi'nin en yüksek varlık şeklidir.

Piskopos olarak atanmış olmam, bizim için gerçek bir sürpriz oldu. Papa Francis bunu Azerbaycan'a ve Katolik cemaatine olan saygısını göstermek için yaptı. Bizim az sayıda yerel cemaate sahip olmamıza rağmen bu adım büyük bir ruhani ve sembolik anlam taşıyor. Papa'ya bu kararı için çok minnettarız.

- Tarihi kaynaklara göre, M.S. 71'de, İsa'nın on iki havarisinden Bartolomeus, Bakü'deki Kız Kulesi yakınlarında çarmıha gerildi. Daha sonra, çarmıha gerildiği yerde bir Alban tapınağı inşa edilmiştir ve 1892'de eski tapınak yerinde Aziz Bartolomeus'un şapeli inşa edilmiştir. Bakü'yü Hristiyanlar için kutsal bir şehir olarak kabul edebilir miyiz?

- Gerçekten de her yıl, burada Aziz Bartolomeus'un anısını, Rus Ortodoks Kilisesi piskoposu ile birlikte anıyoruz. Bu özel bir gündür - Aziz Bartolomeus'a adanmış bir dua günüdür ve onu, Azerbaycan'ın ve Bakü'nün koruyucusu olarak kabul ederiz.

Bizim için, Hristus'un en yakın takipçilerinden birine saygı gösterme fırsatıdır. Ve şükürler olsun ki, Aziz Bartolomeus'un bazı kutsal emanetleri Vatikan tarafından verilmiş olup, şu anda Bakü'deki Rus Ortodoks Kilisesi'nin katedralinde korunmaktadır. Bu, sadece ruhani bir varlık değil, aynı zamanda fiziksel bir varlıktır. Bu Bakü'nün özel kutsallığının bir işaretidir.