En son haberleri X sayfamızda takip edin
İlham Aliyev Bakü'de düzenlenen uluslararası konferans katılımcılarına hitap etti
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, "Geri Dönüş Hakkı: Ermenistan'dan Zorla Çıkarılan Azerbaycanlılar için Adaletin Sağlanması" konulu I. Uluslararası Konferans katılımcılarına hitaben bir mesaj gönderdi.
President.az'ın bildirdiğine göre, mesajda şöyle denildi: "Saygıdeğer konferans katılımcıları! Sizi Batı Azerbaycan Topluluğu'nun 'Geri Dönüş Hakkı: Ermenistan'dan Zorla Çıkarılan Azerbaycanlılar için Adaletin Sağlanması' konulu Bakü'de düzenlenen II. Uluslararası Konferans'ta selamlıyorum.
Günümüzde dünyada 120 milyondan fazla insan zorunlu göç sorunuyla karşı karşıyadır ve uluslararası toplumun ortak çabaları olmadan bu sorunun etkin çözümü mümkün değildir.
Azerbaycan halkı da geçen yüzyılın başlarından itibaren göçmenlik sorunuyla karşı karşıya kalmıştır. Batı Azerbaycan'da - şimdiki Ermenistan topraklarında yaşayan Azerbaycanlılar etnik temizliğe maruz kalarak, tarihi vatanlarından aşamalı olarak zorla çıkarılmışlardır. 1918-1921, 1948-1953 ve 1987-1991 yıllarında daha korkunç bir hal alan göçler sonucunda yüz binlerce Azerbaycanlı ata yurdunu terk ederek Azerbaycan'a sığınmıştır. Bu korkunç sürgünlerden sonra Ermenistan'da tek bir Azerbaycanlı bile kalmamış ve Ermenistan tek etnikli bir devlete dönüşmüştür.
Ermenistan, Azerbaycan halkının yüzyıllar boyunca kendi ata topraklarında yaşaması ve zengin kültürel miras yaratması gerçeğini her şekilde inkâr etmeye çalışıyor. Ermenistan, Batı Azerbaycan'da halkımızın bin yıllar boyunca yarattığı kültürel mirası - tarihi anıtları, mezarlıkları, camileri, tarihi yerleşim yerlerini yıkmış, UNESCO tarafından evrensel kültürel değer olarak tanınan Azerbaycan âşık sanatına ciddi zarar vermiştir.
Bu tarihi-kültürel anıtlar arasında yalnızca Azerbaycan mimarisinin ve İslam kültürünün parlak örneklerinden biri olan Gök Cami sağlam kalmıştır. Ancak Ermenistan, Gök Cami'nin orijinal tarihi-mimari tarzını kasıtlı olarak değiştirerek onu başka bir ad altında sunmaya çalışıyor. Bölgenin tarihini ve kültürel görünümünü çarpıtmak, yeniden yazmak amacı taşıyan böyle yıkıcı adımlar hoşgörüsüzlük ve ırkçılıktan başka bir şey değildir.
Ermenistan bununla da yetinmemiş, Azerbaycan'a karşı askeri saldırıya geçerek onun topraklarını işgal etmiş, etnik temizlik yapmış, şehir ve köyleri yıkmış, talan etmiş, topraklarımızı sayısız mayınla kirletmiştir.
Azerbaycan halkı hiçbir zaman bu adaletsizliği kabullenmemiş, hak sesini dünyaya duyurmaya çalışmıştır. 2020'de Azerbaycan'ın şanlı zaferiyle biten Vatan Savaşı, Karabağ'dan ve Doğu Zengezur'dan kovulmuş soydaşlarımızın ana yurtlarına dönüşüne imkan sağladı. Azerbaycan'ın bu haklı savaşı uluslararası hukukun üstünlüğünün zaferi ve küresel ölçekte zorunlu göç sorununun çözümüne verilmiş büyük bir katkıdır. İşgalden kurtarılan bölgelerde şu anda "Büyük Dönüş Devlet Programı" başarıyla uygulanıyor.
Ne yazık ki, Ermenistan toplumunda halkımıza karşı derinlere kök salmış nefret duygusu, mitik "büyük Ermenistan" hayali, Ermenistan anayasasında Azerbaycan'a karşı toprak iddiasının hala durması, bu ülkenin hızla silahlanması iki ülke arasında kalıcı barışın sağlanmasını engelliyor.
Ermenistan, Batı Azerbaycan Topluluğu'nun faaliyetini kasıtlı olarak kendi toprak bütünlüğüne tehdit olarak sunmaya çalışıyor. Ancak Topluluğun amacı Batı Azerbaycan'dan sürülmüş soydaşlarımızın barışçıl ve güvenli şartlarda, onurlu bir şekilde kendi ata yurtlarına dönüşünün sağlanmasından ibarettir. Bu, tamamen bir insan hakları meselesidir. Ermenistan'ın Topluluğun faaliyetini tehdit olarak göstermesi meselenin asıl mahiyetini çarpıtmak ve uluslararası hukuka dayanan dönüş hakkını inkâr etme girişimidir.
Batı Azerbaycan Topluluğu defalarca Ermenistan hükümetini diyaloğa çağırmış, fakat karşı taraf bunu reddetmiştir. Ermenistan Topluluk ile görüşmelere başlamalı ve Batı Azerbaycanlıların temel haklarının iadesi yönünde pratik adımlar atmalıdır. Bunun yanı sıra, Ermenistan halkımıza ait tarihi-kültürel mirasın yıkılması, çarpıtılması ile ilgili durumun izlenmesi amacıyla UNESCO'nun gerçekleri araştırma misyonunun ziyaretine izin vermeli ve bu alanda işbirliği yapmalıdır.
Batı Azerbaycan Topluluğu üyelerinin ana vatana dönüş hakkını sağlamak amacıyla uluslararası hukuka uygun barışçıl girişimlerinin uluslararası toplum tarafından desteklenmesi oldukça önemlidir. Başarıyla uygulanan Dönüş Konseptine dayanan bu girişimler Batı Azerbaycanlıların barış yoluyla güvenli ve onurlu bir şekilde kendi ana yurtlarına geri dönmesine büyük katkılar sağlayacaktır.
Farklı zamanlarda ata topraklarından zorla göç ettirilmiş, şu anda Azerbaycan'da ve dünyanın birçok ülkesinde yerleşmiş binlerce Batı Azerbaycan kökenli kişinin haklarının savunulmasına adanmış konferansın çalışmalarına başarılar diliyorum. Eminim ki, Azerbaycan halkının zaman zaman maruz kaldığı sürgünler hakkındaki gerçekleri uluslararası toplumun dikkatine sunan bu uluslararası konferans, yakın gelecekte dönüş hakkı ve dünyada göçmenlik sorunu ile ilgili fikir alışverişi yapılacak önemli bir uluslararası diyalog platformuna dönüşecektir."