Paşinyan'a Resmi Bakü'den YANIT

"Ermenistan başbakanının 10 Şubat 2025 tarihinde 'Armenpress'te yayımlanan makalesinde Azerbaycan'ın Ermenistan'a karşı saldırıya hazırlandığı ve Batı Azerbaycan Topluluğu'nun amaçlarıyla ilgili iddiaları ve diğer birçok asılsız düşünceleri, gerçeği çarpıtmak ve dünya kamuoyunu yanıltmak amacı taşımaktadır."

Oxu.Az'ın bildirdiğine göre, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ayhan Hacızade, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın "Armenpress"te yayımlanan makalesindeki iddialara cevaben şunları söyledi:

"İlginçtir ki, askeri potansiyele sahip olma hakkını savunan Başbakan, 30 yıllık askeri işgalin yanı sıra, Üçlü Bildiri'ye göre üstlendiği yükümlülüklere rağmen, 44 günlük savaş bittikten sonra üç yıl boyunca Azerbaycan topraklarında ağır silahlarla donatılmış on binden fazla eğitimli silahlı birliği bulunduran ülkeyi temsil etmektedir.

44 günlük savaş sona erdikten sonra Ermenistan'ın askeri harcamaları yaklaşık üç kat artarak 2021'de yaklaşık 600 milyon dolardan 2024'te 1.6 milyar dolara ulaştı. Ayrıca, yakın zamanda imzalanan askeri anlaşmalara göre, Ermenistan Azerbaycan topraklarına uzun menzilli saldırılar düzenleyebilecek saldırı silahları edinmektedir."

Ermenistan Anayasası ve yasal belgelerindeki devam eden toprak iddialarını ve rövanşizmin artması gerçeğini göz önünde bulundurarak, Ermenistan'ın askeri potansiyelinin artırılmasının gerekçelendirilmesi samimi değildir ve Azerbaycan'ın güvenliğine doğrudan bir tehdittir.

Ayrıca, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi, Mültecilerin Statüsüne İlişkin Sözleşme ve diğer önemli uluslararası belgelerde belirlenen geri dönüş hakkına dayanarak, temel amacı kovuldukları topraklara güvenli ve onurlu bir şekilde dönmek olan Batı Azerbaycan Topluluğu'nun faaliyetleri ve amaçları hakkında Ermenistan'ın iddiaları tamamen asılsızdır. Ermenistan başbakanının çeşitli bahanelerle, özellikle Topluluğun beyan edilen amaçlarının yanlış yorumlanmasıyla bu hakkı reddetmesi, bir zamanlar Azerbaycanlıların ülke nüfusunun çoğunluğunu oluşturduğu Ermenistan'da şu anda hiç Azerbaycanlı kalmamasına yol açan politikasının zalimliğini bir kez daha göstermektedir.

Ne yazık ki, Ermenistan başbakanının 2022 Prag görüşmesine, 1991 Almatı Bildirisi'ne ve barış anlaşması taslağının Ermenistan'ın gerçekten Azerbaycan'a karşı hiçbir iddiasının olmadığını ve olmayacağını belirlemek için öngörülen maddelerine yaptığı atıflar, Paşinyan'ın birkaç ay sonra, 2023 Eylül'ünde Azerbaycan topraklarındaki sözde rejimin "bağımsızlığı" ile ilgili tebrik mesajı göndermesi ve Ermenistan Anayasası'ndaki toprak iddialarına ve Almatı Bildirisi'ne katılırken yapılan çekinceleri göz ardı etmesi sonucunda geçersiz kılınmıştır.

Bugün bile savaş suçlarıyla suçlanan kişilerin yargılanmasını alkışlamak yerine, bu mahkemeyi "sahnelenmiş" olarak nitelendiren Ermenistan, on yıllar boyunca sebep olduğu yaraları iyileştirmekte ve bu sürecin ortaya çıkarabileceği gerçeklerle yüzleşmekte isteksizdir.

Üstelik Ermenistan, yükümlülüklerini yerine getirmek, özellikle Azerbaycan ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki iletişim hatlarının açılması konusunda pratik adımlar atmak yerine, dikkati bu süreçten uzaklaştırmaktadır. Bu yönde, pratik adımlarla ilerlemek yerine, Ermenistan'ın özünde önemsiz öneriler sunması anlayışsızlığa yol açmakta ve gerçekleri çarpıtmaktadır.

Başbakanın hevesle öne sürdüğü silah kontrol mekanizmalarının oluşturulması konusuna gelince, 30 yıldan fazla bir süredir Ermenistan'ın kendisinin de katıldığı silah kontrol mekanizmalarını açıkça ihlal ettiği ve bozduğu, askeri teçhizat ve silahlarının büyük bir kısmını uluslararası silah kontrol mekanizmalarından gizlediği, bunları topraklarımızda yasadışı olarak konuşlandırdığı iyi bilinmektedir. Uluslararası anlaşmalara bu tür bir yaklaşım, Ermenistan'ın tutumunun samimiyetsizliği hakkında sonuç çıkarmaya olanak sağlamaktadır.

Biz kararlılıkla Ermenistan'ı barışa ulaşma perspektiflerini sarsan açıklama ve eylemlerden vazgeçmeye çağırıyoruz."