En son haberleri Instagram sayfamızda takip edin
20 Ocak faciasının tanığı: "Gizli şekilde morglara gidip fotoğraflar çektim"
1990 yılının 20 Ocak'ında Sovyet hükümeti tarafından planlı şekilde Bakü'de sivil halka karşı gerçekleştirilen katliamın tanıklarından biri de ünlü fotoğrafçı Reza Deghati'dir. Onun ve Türk asıllı Fransa vatandaşı olan kameraman arkadaşının çektiği fotoğraflar ve videolar sayesinde, sivil halka karşı gerçekleştirilen kıyım dünya kamuoyuna duyuruldu.
Fotoğrafçı Reza Deghati, Oxu.Az'a verdiği röportajda, Azerbaycan'da halkın silahsızlandırıldığı, insanların temel haber kaynağı olan televizyon yayınının durdurulduğu ve Bakü'ye yabancı gazetecilerin girişinin yasaklandığı bir dönemde, bu katliamdan haberdar olduğu anda Paris"ten zorlu yollarla Bakü'ye yöneldiğini belirtti:
-Paris'ten doğrudan Bakü'ye seyahat mümkün olmadığı için, Moskova'da yapılacak bir bale çekimi bahanesiyle, meslektaşlarımla birlikte Sovyet vizesi alarak Moskova'ya gittik. Moskova'da "Rusya" otelinde benimle birlikte bir dizi yabancı medya temsilcisi de vardı ve onlar da Bakü'deki olayları duymuş, ne olduğunu öğrenmek istiyorlardı. O sırada Moskova'da bir devlet yetkilisi, gazetecilere onları ertesi gün Bakü'ye götüreceğini söyledi. Ancak Sovyet hükümetinin katliam gerçekleştirdiği bir dönemde, bu gazetecilerin Bakü'ye götürülmesi inandırıcı değildi. Bunu Moskova'daki Azerbaycan temsilciliğine bildirdim ve onlar da benimle aynı fikirde olduklarını söylediler. Gazetecilerin girişinin yasaklandığı için Azerbaycanlı tanıdıkların yardımıyla Bakü'ye doğru yola çıktık. Trende gizlenerek, tehlikeyi göz önünde bulundurarak ve insanlarla gereksiz sohbetlerden kaçınarak 48 saatlik bir yolculuk yaptık. Trende ilk işimiz, "Ya po-russki ne znayu" (Rusça bilmiyorum) ve "Ya azerbaydjanets" (Ben Azerbaycanlıyım) gibi bazı Rusça cümleler öğrenmekti. Çünkü Rusça bilmeyen Azerbaycanlıları pek sorguya almıyorlardı. Ancak biri belgelerini kontrol etseydi, bu sonun başlangıcı olabilirdi. Bu yüzden denetçilere, kontrol yapmamaları için vodka hediye veriyorlardı.
-Peki, Bakü'ye nasıl vardınız? Hangi zorluklarla karşılaştınız? O dönemde şehirdeki atmosfer nasıldı?
-Bu uzun yolculuktan sonra Bakü'ye vardığımda gördüğüm manzara, İkinci Dünya Savaşı ile ilgili çekilen filmlerdeki sahneleri anımsattı. Tren Bakü'ye vardığında, komendant saati çok yakındı ve istasyonda Sovyet askerleri herkesi kontrol ediyordu. Sokakta dolaşmak tehlikeliydi. Sovyet tankları ve asker devriyeleriyle çevrili Bakü'de, sahte Azerbaycan pasaportuyla dolaşmak ise daha da tehlikeliydi. Açıkça gördüklerimin fotoğraflarını çekmek çok riskliydi. Ancak hayatımı riske atmak pahasına da olsa, bunu yapmalıydım. Gizlice hastanelere, morglara giderek, farklı açılardan -arabadan, binaların pencerelerinden gördüğüm manzaraların fotoğraflarını çektim.
-Sovyet ordusu, izdihamı dağıtmak için helikopter kullandı. O anı nasıl hatırlıyorsunuz?
-Helikopterler, izdihamı dağıtmak için mezarlığın üzerinde uçuşlar yapıyordu. O an, zaten görüntüleri çekip bitirmiştim. Güvenlik önlemleri nedeniyle fotoğraf makinesi ve ekipmanlarla Moskova'ya geri dönmek zorunda kaldım. Daha sonra arkadaşlarımın yardımıyla ekipmanlarımı temin ettim ve oradan Paris'e doğru yola çıktım.
-Fotoğrafları nasıl ve nerede yayımladınız?
-Paris'e vardığım günün akşamı, 18'den fazla televizyon kanalı, benim çektiğim fotoğrafları ve arkadaşımın çektiği videoları yayımlayarak Bakü'deki olaylar hakkında bilgi verdi. Aynı zamanda birkaç radyo istasyonu da 20 Ocak faciası hakkında yayın yaptı. Ayrıca, o zaman çalıştığım "Sipa Press" foto ajansı, çektiğim bu fotoğrafları 20.000'den fazla medya kuruluşuna gönderdi. Benim ve ekibimin çektiği fotoğraflar ve videolar sayesinde, "Kara Ocak" yalnızca hafızalarımızda kalmadı, tüm dünya bu barbarlıktan haberdar oldu.
-Bildiğim kadarıyla bununla ilgili bir kitap da yazmışsınız…
-Evet. 20. yüzyılın 80'li yıllarının başından itibaren halkımıza karşı işlenen katliamlardan bahseden, 2014 yılında İngilizce ve Fransızca dillerinde yayımlanan "Günahsızların Katliamı" (Massacre of the Innocents) kitabım, "Kara Ocak" hakkında dünya çapında basılan önemli ve kapsamlı tek yayındır. Kitapta 1990 yılı 20 Ocak katliamı ve 1992 yılı 26 Şubat'ta Hocalı"da işlenen soykırım sırasında çektiğim fotoğraflar, ayrıca dünyanın farklı ülkelerinde kanlı tarihimizin tanıtılmasıyla ilgili düzenlenen etkinlikler, göçmen ve mülteci ailelerinin yaşamını yansıtan fotoğraflar da yer aldı.
Merahim Nesib
"20 Ocak - Ulusal Yas Günü" etiketine göre haberler
- Şuşa, Hocalı ve Hankendi'de saygı duruşu: 20 Ocak şehitleri anıldı
- Azerbaycan devlet yetkilileri ve kurumların çalışanları Şehitler Hıyabanı'nı ziyaret ediyorlar
- TRT Haber 20 Ocak faciasının 35. yıldönümü ile ilgili haber hazırladı
- Bakü Katliamı: 147 Şehit, binlerce yaralı ve Azerbaycan'ın özgürlük mücadelesi
- Milli Savunma Bakanlığı'ndan 'Kara Ocak' paylaşımı