En son haberleri Facebook sayfamızda takip edin
Hulusi Kılıç: "Josep Borrell Azerbaycan'a karşı propogandaya göre cevap vermek durumunda"
Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Belçika'nın Brugge şehrinde Avrupa'yı "bahçe", dünyanın geri kalanını "sık orman" olarak nitelendirmişti. Borrell, bununla beraber haksız ithamlarla Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı COP29'un Azerbaycan'da düzenlenmesine karşı çıkan isimlerin başındaydı.
Oxu.Az'a konuyu ve AB'de Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı COP29'un Azerbaycan'da gerçekleştirilmesini engellemek için yapılan kara propoganda kampanyasını değerlendiren İMZA Sosyal Gelişime Destek STK'nın Türkiye temsilcisi, Türkiye'nin Azerbaycan'dakı eski Büyükelçisi Hulusi Kılıç, AB'nin doğruların yüzüne söylemesinden hoşlanmadığını söyledi:
"Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Belçika'nın Brugge şehrinde Avrupa'yı "bahçe", dünyanın geri kalanını "sık orman" olarak değerlendirmesini kınıyorum. Bu açıklamadan Borrell'in dünyanın AB dışında kalan kısmını hor gördüğü, hakaret ettiği anlaşılmaktadır.
Sayın İlham Aliyev, 12 Kasım'da COP29'un Liderler Zirvesi'nin açılış töreninde yaptığı konuşması zamanı Hollanda ve Fransa'yı Karayipler ve Pasifik Okyanusu'ndaki denizaşırı bölgede meydana gelen çevre kirliliğinden sorumlu tuttu. Cumhurbaşkanı ayrıca Makron rejiminin Yeni Kaledonya'da Kanakların yasal protestolarını bastırmak için güç kullanması sonucunda 13 kişinin öldürüldüğünü, 160 kişinin yaralandığını, 1700 kişinin ise tutuklandığını belirtti. Diğer taraftan Martinik ve Guadeloupe adalarında yapılan itirazlar zamanı 38 kişi tutuklandı. Ama Avrupa Birliği ve onun dış politikasının başında duran Borrell, tüm bu yapılanlar karşısında sessiz kaldı, görmezden geldi. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in haklı şekilde söz konusu ülkelerin yasadışı faaliyetlerini yüzlerine vurması, AB'nin yapılanlar karşısında susmasını ikiyüzlülük olarak değerlendirmesi Borrell'i rahatsız etmektedir. Onun Fransa ve Hollanda'yı savunması suça ortak olması demektir. Biz Macron ve Borrell'in COP29'a katılarak ada devletlerinin sorunlarını dinlemesini bekliyorduk. Josep Borrell AB'nin dış politikasının başında duruyor. Bulunduğu konumdan dolayı Borrell, saygısızlığa ve Azerbaycan'da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Taraflar Konferansı COP29'a katılmadığı için açıklama vermek durumunda. O COP29'un Azerbaycan'da düzenlenmesi kararından sonra Avrupa'da yürütülen boykot ve kara propogandadan dolayı cevap vermelidir.
Hulusi Kılıç, COP29'a katılmayan ve onu engellemek isteyen ülkelerin dünyada iklim değişikliğinden, meydana gelen doğal afetlerden sorumlu olduğunu vurguladı:
"Dünya ortak evimiz. Deniz ve okyanuslarda kirlilik, küresel ısınma, suların yükselmesi, seller, orman yangınları, hava kirliliği, gıda güvenliği insanlığın geleceğini tehdit eden en önemli sorunlardandır. Bakü'de bu sorunlara çözüm aranmaktadır. Josep Borrell, Makron ve katılmayan İsviçre, Norveç burasının siyasi arena olmadığını bilmelidir. BM Genel Sekreteri, dünyanın 190'dan fazla ülkesinden 75 binden fazla temsilcisi burada. Ben şunu da söylemek istiyorum. Dünyada iklim kirliliği ile bağlı sorunların esas sebebi gelişmiş ülkelerdeki sanayileşmedir. Bu sebepten onlar bizimle fikirlerini bölüşmek durumundalar. Buraya katılmayan ülkeleri suçlu olarak addediyorum. Azerbaycan yıllardan beri "Yeşil Dünya" sloganıyla binlerce ağac ekmiş, orman alanını genişletmiştir. Aynı zamanda Azerbaycan küçük ada devletlerinin sorunlarını yakından takip etmektedir. Bağlantısızlar Hareketine liderliği döneminde Azerbaycan bu ülkelere yardım elini uzatmıştır. Bu bağlamda söz konusu devletlerin COP29 gündemine alınması çok çok önemlidir. Ayrıca Azerbaycan, iklim değişikliği konusunda bu ülkelere yardım edilmesini gündeme getirmiş ve kendisi üzerine düşeni yapmıştır. COP29, bugüne kadar yapılan en verimli iklim konferansıdır. Bu konu katılımcı ülkeler tarafından da yüksek değerlendirilmiştir. Tüm söylenenler bağlamında COP29 Konferansının Bakü'de düzenlenmesi Azerbaycan'ın uluslararası düzeyde gücünü gösterdi ve konumunu güçlendirdi."
Görüşler