En son haberleri X sayfamızda takip edin

Neden AB Ermenistan'ı "kurtarmak" istiyor?
Avrupa Birliği, Ermenistan'ın savunma kapasitesini güçlendirme konusundaki çizgisini sürdürüyor. Yeni girişim, sözde Avrupa Barış Fonu aracılığıyla Ermenistan'a askeri yardım için ek 20 milyon euro tahsis edilmesini öngörüyor. Her ne kadar bu miktarın tahsisi şu anda, Ermenistan'a yapılan askeri yardımı eşitlik ilkesine bağlayan, yani aynı zamanda Azerbaycan'a da destek verilmesini isteyen Macaristan tarafından engellenmiş olsa da, Brüksel'in Ermenistan yanlısı çabalarını sürdüreceğinden şüphe duymamak gerekir.
Ancak, Ermenistan'ın savunma kapasitesini güçlendirmeye yönelik bu Avrupa politikası hikayesinde kaçınılmaz olarak özsel bir soru ortaya çıkıyor. AB'nin Ermenistan yönündeki gerçek niyeti nedir? Ukrayna"ya Rusya"ya karşı koyabilmesi için yeterli askeri yardımı sağlayamaması nedeniyle jeopolitik imajı ciddi şekilde sarsılmış olan, Donald Trump liderliğindeki yeni ABD yönetimi tarafından aşağılayıcı siyasi ve ekonomik baskılara maruz kalan Avrupa, Ermenistan"ı "kurtarmaya" neden bu kadar ısrarla çalışıyor? 30 yıl boyunca Azerbaycan topraklarını işgal altında tutmuş, ancak sonunda Karabağ Savaşı"nda Azerbaycan karşısında ezici bir yenilgiye uğramış olan Ermenistan"ı. Ermenistan, Avro-Atlantik istikametine doğru sürüklenmeye çalışsa da bunu öyle iniş çıkışlarla ve dalgalanmalarla yapıyor ki, Rusya'nın öncülüğündeki entegrasyon projelerinde -sadece Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nde değil, aynı zamanda Avrasya Ekonomik Birliği'nde de- kendi varlığını geri dönülmez bir biçimde sona erdirme yönündeki iradeli, kader belirleyici kararından söz etmek için hiçbir neden yok.
Özellikle bu hipotetik olasılığın gerçekleştirilmesi yolunda sadece jeopolitik değil, aynı zamanda lojistik engellerin de varlığı göz önüne alındığında Avrupa Birliği'nin Ermenistan'da askeri-politik olarak yerleşme imkanını tam olarak nerede gördüğü de pek anlaşılır değil.
Stratejik boyutta Ermenistan'ın Avrupa entegrasyonunu ancak Azerbaycan'la barış ve işbirliğinin sağlanması ve bunun sonucunda Türkiye ile barış ve işbirliğinin sağlanması sonucunda gerçekleştirebileceği açıktır. Peki Avrupa, kendi adımlarıyla bu ihtimali baltalarken nasıl böyle bir ihtimale güvenebilir? Zira, Azerbaycan'ı Ermenistan'ı güçlendirme ve yeniden silahlandırma girişimleriyle rahatsız ederek, Bakü ile yapılan ilk anlaşmalara aykırı olarak Ermenistan topraklarındaki Avrupa misyonunun faaliyetlerini -ki bu faaliyetler aslında sürekli bir provokasyona dönüşmüştür- durdurmayarak Avrupa Birliği, bölgeyi yeni bir savaşa doğru itmektedir. Elbette bu, savunduğu Ermenistan'ı Azerbaycan ve Türkiye ile kendisi için tek kurtarıcı barışa yaklaştırmıyor.
Ayrıca AB"nin Güney Kafkasya"daki jeopolitik konumunu zayıflatan bir diğer faktörün de Brüksel-Tiflis ilişkilerindeki sorunlar olduğu dikkate alınmalıdır. Uzun zamandır bölgede Avrupa nüfuzunun bir karakolu olarak görülen Gürcistan, Brüksel'in kendi ulusal çıkarlarını, egemenliğini ve kimliğini göz ardı eden neoliberal bir yol izleme girişimlerini reddediyor. Ermenistan'ın Gürcistan'ın yerine Avrupa desteğini alıp alamayacağı ise retorik bir sorudur. Zira bölgenin en zayıf halkası olan, denize çıkışı olmayan, Azerbaycan'a yönelik saldırgan politikasının yol açtığı izolasyondan muzdarip başarısız bir devlet, açıkça pragmatik Avrupalıların ciddi olarak güvenebileceği bir aday değildir.
Yoksa AB, Ermenileri Müslüman güçlere karşı silah olarak kullanma yönündeki eski Batı uygulamasını mı izliyor? Bu uygulama, ideolojik içeriği itibariyle Rusya'nın politikasıyla tamamen örtüşmektedir; bu arada Rusya, bu alanda tarihsel olarak Batı'dan çok daha fazla başarı elde etmiştir. Ancak bu durumda AB, Ermenistan'ı bir kez daha Azerbaycan'la daha yıkıcı bir çatışmaya ve Türkiye ile ilişkilerin bozulmasına mahkûm ediyor. Peki Ermenistan"ın "kurtarıcılarının" hesabı bu mudur?
Ermenistan'ın İran'a karşı oyunda kullanılması ihtimali de gündemde değil. İran, İslam cumhuriyeti yapısına rağmen, 30 yıldır Azerbaycan topraklarını işgal eden, özellikle Müslüman kültür mirasını yok etme politikası yürüten Ermenistan'ı her türlü şekilde desteklemiş ve desteklemeye devam etmektedir. Öte yandan, şu anda İran makamlarının açıklamalarından anlaşıldığı üzere, Ermenistan'a daha fazla destek sağlanması için gerekli belgesel ve stratejik düzenlemeler üzerinde çalışılmaktadır. Dolayısıyla Brüksel"in İran karşıtı hesaplarının varlığını kabul etsek bile, Avrupa siyasi çevrelerinin Ermeni yanlısı faaliyetlerinin gerçek nedenini açıklamaya hiçbir şekilde hizmet etmemektedir.
Peki bu sebep nedir? AB"nin Ermenistan yanlısı adımlarının hesaplanmış bir jeopolitik motivasyonu var mı? Yoksa bütün mesele, Eski Dünya'da belli bir nüfuza sahip olan Ermeni diasporasının taleplerini karşılamaya çalışan Avrupalı politikacıların sıradan, dar görüşlü bencil çıkarlarına mı dayanıyor? Eğer durum böyleyse, bu durum Avrupa siyasi sınıfının yozlaşmasının bir başka açık göstergesidir. Ve bu da AB'nin bir bütün olarak gerilemesi anlamına geliyor.
Natig Nazimoğlu
"Avrupa Birliği (AB)" etiketine göre haberler
- Paşinyan: "Erivan Avrupa'ya entegrasyon yolunu devam ettirmeye hazır"
- Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev Arnavutluk'a çalışma ziyaretine gitti
- Fransa'dan İngiltere'ye tokat: AB kredilerine erişimi sınırlanacak
- Szijjarto'dan talep: "Ursula von der Leyen'in Pfizer ile bağlantılarını açıklanmalı"
- AB zorda: Türkiye'siz kendilerini savunamazlar