En son haberleri WhatsApp kanalımızda takip edin

"Gizli savaş başladı: Türkiye ya yeni bir medeniyet kuracak, ya kaybolacak" - Abdullah Ağar
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar, İran-İsrail hattında yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, savaşın artık yalnızca askeri araçlarla değil, akıllar, inançlar ve kavramlar düzeyinde sürdüğünü vurguladı.
Oxu.Az'a yaptığı açıklamada Ağar, Türkiye'nin bu denklemde nasıl bir pozisyon alması gerektiğine dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"Bugün Ortadoğu'da yaşanan savaş sadece cephelerde değil, zihinlerde, inançlarda, kararlarda yaşanıyor."
Ağar, Ortadoğu'da yaşanan savaşların klasik askeri çatışmaların ötesinde zihinsel ve kavramsal düzlemde gerçekleştiğine dikkat çekerek, Türkiye'nin bu savaşta tarihi bir yol ayrımında olduğunu ifade etti:
"Ortadoğu'daki her yeni çatışma dalgası, ittifakları yeniden şekillendiriyor. Artık savaşın sahası kadar anlam haritası da önem taşıyor. Türkiye ise bu haritada konumunu belirlemekte zorlanmamalı."
"Ortadoğu üç evreden geçiyor"
Ağar'a göre Ortadoğu'daki çatışmalar üç ana evreye ayrılabilir:
1950-1970'ler: Arapçılık ideolojisiyle birleşmeye çalışan Arap dünyasına karşı İsrail-İran-Türkiye üçlüsü direnç oluşturdu.
1980-2010: İran'ın yükseldiği ve Şii Hilali'nin Akdeniz'e uzandığı dönem. Bu kez Araplar ve İsrail aynı eksende, İran karşıda, Türkiye dengede.
Bugün: İsrail'in bölgesel güç olarak yeniden konumlanma çabası, İran'a karşı daha küresel bir kırılmayı tetikliyor. Çin-ABD, Avrasya-Atlantik gerilimi derinleşiyor.
"Savaş ittifak arayışının aracı oldu"
"Bugün yaşanan savaş sadece İsrail ve İran arasında değil. ABD-Çin hattında, Avrasya ve Atlantik blokları arasında bir eksen mücadelesi var. Bu savaş aracılığıyla yeni dünya düzeninin taşları döşeniyor. ABD bu süreci kontrollü kaos stratejisiyle yönlendiriyor."
Ağar, İran'ın buna karşılık "İslam Birliği" söylemiyle cevap verdiğini ancak her iki tarafın da tarihsel pozisyonlarını unutmuş gibi davrandığını belirtiyor.
"Türkiye'nin duruşu belirleyici olacak"
Ağar'a göre, bu savaş sadece jeopolitik değil; dini, mezhebi ve teopolitik bir karmaşayı da tetikliyor:
"Türkiye'nin alacağı pozisyon; jeopolitik mi olacak, teolojik mi, yoksa hibrit bir denge mi? Bu sorular hayati. Ama unutmamak gerekir ki bu dengenin kendisi bile manipülasyona açık."
"Belirleyici unsur: Güç Sibernetiği"
Ağar, Türkiye'nin asıl dikkat etmesi gereken noktanın "güç sibernetiği" olduğunu söylüyor. Bu kavramı şu şekilde açıklıyor:
"Güç sibernetiği, sadece kendi askeri kabiliyetlerini yönetmek değil, aynı zamanda düşman ve rakip unsurların niyet ve stratejik zamanlamalarını doğru okumaktır. Asıl mesele, "kim karar döngüsünü yönetiyor?" sorusudur."
Komuta ve kontrol mekanizmalarını yönetenlerin son sözü söyleyeceğini belirten Ağar, Türkiye'nin karar mekanizmalarını kendisi üretmesi gerektiğini vurguladı.
"Türkiye yeni bir paradigma sunabilir mi?"
"Bugün mesele, Türkiye'nin taraf olup olmayacağı değil. Türkiye insanlığın tükendiği bir dönemde, kuralsızlaşan dünyaya yeni bir kavramsal yön sunabilir mi? Yeni bir içsel ve küresel çözüm perspektifi geliştirebilir mi? İşte asıl mesele bu."
"İran büyük bir jeopolitik hata yaptı"
Ağar, İran'ın dış politika stratejisini de sert biçimde eleştirerek, Batı karşıtlığını pazarlamaya çalışırken hem Çin hem de Batı ile eşzamanlı flört ettiğini, bu durumun derin bir çelişki yarattığını söyledi:
"İran ne Batı'yı kazanabildi ne de doğudaki kuşatmayı kırabildi. Askeri olarak da hazırlıksızdı. İsrail'e karşı özel üretim hiçbir hava gücü yok. Dış politikasını içerdeki mollacı rejimi tahkim etmek için kullandı. Bu da patladı."
Ağar sözlerini şu soruyla tamamladı:
"Türkiye, kendi "Güç Sibernetiğini" kurup yeni bir medeniyet amacına mı hizmet edecek, yoksa başkalarının planlarında reaktif bir aktör mü kalacak?"
Elçin Aslangil
"Abdullah Ağar" etiketine göre haberler
- Derin Plan mı, Tesadüf mü? İran'ın tuzağa çekilişi ve büyük satranç
- Ukrayna tarafından Rusya'nın nükleer üslerine şok saldırının sırrı nedir?
- Abdullah Ağar: "Putin ve Trump gibi isimlerin doğrudan sürece dahil olması uzak bir ihtimal"
- Abdullah Ağar: "Ermenistan, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, ABD'nin kuşatma planının bir parçası"
- Abdullah Ağar'dan Özel Açıklama: "TUSAŞ saldırısında BRICS ihtimali"