En son haberleri X sayfamızda takip edin
Küresel ısınma ve deniz kaplumbağaları için pilot uygulamalar
Küresel ısınma, deniz kaplumbağalarının nesli üzerinde büyük bir tehdit oluşturuyor.
Ordu Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Onur Candan, küresel ısınmanın deniz kaplumbağalarında ciddi cinsiyet dengesizliklerine yol açtığını belirtiyor. Sıcaklık artışı, deniz kaplumbağalarının cinsiyet oranlarını etkiliyor; yüksek sıcaklıklar dişi, düşük sıcaklıklar ise erkek yavruların doğmasına sebep oluyor. Bu durum, uzun vadede erkek bireylerin sayısının azalmasına yol açarak popülasyonun çöküşüne neden olabilir.
Cinsiyet Dengesizliği ve Popülasyon Sorunları
Deniz kaplumbağalarının doğal cinsiyet oranı, dişi ve erkeklerin birbirine eşit olmasını gerektiriyor. Ancak, küresel ısınma ile birlikte yavrularda dişi sayısının artışı, popülasyonun genetik çeşitliliğini tehlikeye atıyor. Prof. Dr. Candan, "Eğer erkek sayısı çok azalırsa, dişi kaplumbağalarla çiftleşebilecek erkek bulunamayacak ve yavru üretimi duracak" diyerek bu durumu vurguluyor.
Pilot Uygulamalar ve Çözüm Arayışları
Küresel ısınmanın etkileriyle mücadele amacıyla Türkiye'de bazı pilot uygulamalar başlatıldı. Bunlardan biri, yuvaların soğutulmasına yönelik çalışmalar. Ayrıca, "kuluçkaların ikiye bölünmesi" gibi yöntemlerle yuva sıcaklığının kontrol altına alınması amaçlanıyor. Bu yöntemle, yuvalardaki yumurtalar iki gruba ayrılarak sıcaklık dengelenmeye çalışılıyor.
Edirne'de Deniz Kaplumbağası Yuvalaması
Küresel ısınma, deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarını da etkiliyor. Edirne'de görülen deniz kaplumbağası yuvalarının, sıcaklık değişimlerinin bir sonucu olduğunu belirten Prof. Dr. Candan, bu türlerin dağılım alanlarının kuzeye doğru kaymaya başladığını ifade ediyor. Bu değişiklikler, deniz kaplumbağalarının yaşam döngülerini ve dağılımlarını doğrudan etkiliyor.
Küresel Isınmanın Diğer Etkileri
Küresel ısınma sadece deniz kaplumbağalarını değil, diğer birçok türü de olumsuz etkiliyor. Orman yangınlarının artması, bazı türlerin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına yol açarken, istilacı türlerin yayılma alanları da genişliyor. Prof. Dr. Candan, küresel ısınma ile birlikte doğa ve hayvanlar üzerinde başlayan bu "kıyamet" durumunun, eninde sonunda insanları da etkileyeceğini vurguluyor.
AA
Görüşler