Kansere karşı gıdalar: Onkolojik hastalık riskini azaltan SEKİZ ürün

Onkoloji hastalıklar sadece genetik mutasyonlarla değil, aynı zamanda kronik iltihaplanma, oksidatif stres, hücre bölünmesinin bozulması ve hücrelerdeki kontrol mekanizmalarının bozulmasıyla ilişkili karmaşık biyokimyasal süreçlerle ortaya çıkar. Doğru beslenme bu hastalıkları tamamen önleyemese de, kanserin gelişimine neden olan temel mekanizmaları etkileyerek riski azaltabilir.

Oxu.Az haber veriyor ki, bu konuda diyetisyen Yekaterina Şirşova gazeta.ru'ya konuşmuş. Onun sözlerine göre, bazı ürünler biyokimyasal ve fizyolojik açıdan kanser riskini azaltmaya yardımcı olabilir.

1. Turpgiller (brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası)

Bu sebzeler içerdikleri glukozinolat maddesi sayesinde çiğnenirken sulforafan ve indol-3-karbinole dönüşür. Bu bileşikler karaciğerin detoks enzimlerini aktifleştirerek kanserojen maddelerin zararsız hale getirilmesine ve vücuttan atılmasına yardımcı olur. Aynı zamanda gen faaliyetini etkileyerek koruyucu proteinlerin aktivitesini artırır.

2. Domates ve likopen

Domatesin içeriğindeki likopen güçlü antioksidan etkiye sahiptir. Hücre membranlarını oksidatif hasardan korur, iltihabı azaltır ve hücrelerin kontrolsüz çoğalmasını önler. Özellikle prostat bezi için faydalıdır.

3. Üzümsü meyveler (yaban mersini, ahududu vb.)

Antosiyanlar, ellagik asit ve resveratrol gibi maddeler tümör hücrelerinin beslenmesi için damarların oluşmasını engeller. Hasarlı hücrelerin apoptozunu (doğal ölüm sürecini) teşvik eder, oksidatif stresi azaltır.

4. Zerdeçal (kurkumin)

Zerdeçalın ana aktif maddesi olan kurkumin, iltihap ve tümör büyümesini etkileyen sinyal yollarını bloke eder. Hücrelerin enerji metabolizmasına müdahale ederek kanser hücrelerinin zayıflamasına neden olur. Kurkuminin etkisi karabiber (piperin) ve yağlarla birlikte daha güçlü olur.

5. Sarımsak ve soğan

İçeriğindeki alisin ve diğer organosülfür bileşikler kanserojenlerinin etkisini zayıflatır, karaciğerde detoksifikasyon süreçlerini güçlendirir. Aynı zamanda iltihap süreçlerini düzenleyen molekülleri bloke eder. Ezilmiş ve 10-15 dakika bekletilmiş sarımsakta alisin miktarı daha yüksek olur.

6. Kuruyemişler

Kuruyemişler selenyum açısından zengindir. Bu element DNA'nın korunmasında ve onarımında rol oynar. Omega-3 yağ asitleri ve polifenoller ise kronik iltihabı azaltarak kanser riskini düşürür.

7. Yeşil çay

Yeşil çaydaki kateşinler (özellikle EGCG) hücre bölünmesini ve tümör hücrelerinin yayılmasını zayıflatır. Anjiyogenezi (tümörü besleyen damarların oluşumu) ve invazyonu (tümörün yayılması) sınırlandırır.

8. Selüloz (lifli gıdalar) ve bağırsak mikrobiyotası

Sebzeler, baklagiller ve tohumlar selüloz açısından zengindir. Bu lifler bağırsakta faydalı bakteriler tarafından parçalanarak bütirat gibi faydalı maddelere dönüşür. Bütirat hücre fonksiyonlarını düzenler, bağırsak mukoza zarını korur ve kalın bağırsak kanseri riskini azaltır. Disbiyoz ve mukoza zarının iltihabı ise kolorektal kanserin temel nedenlerinden biridir.

Sonuç

Diyetisyen Yekaterina Şirşova, doğru beslenmenin onkolojik hastalıklara karşı korunmanın biyokimyasal kısmı olduğunu vurgulamıştır.

"Bu, 'kansere karşı diyet' değildir ve doktor kontrolünün yanı sıra düzenli taramaların yerini alamaz. Ancak belirtilen ürünler moleküler düzeyde faydalı etki göstererek kanser riskini azaltmaya yardımcı olabilir" diye belirtmiştir.