Kronik yorgunluğun sebepleri ve teşhisi: Ünlü doktor açıkladı

Kronik yorgunluk birçok kişi için alışılmış bir durum haline geldi. İnsanlar bunu aşırı iş yüküne, uykusuzluğa, strese ve sürekli koşuşturmaya bağlayabilirler. Ancak bazen normal bir yorgunluk gibi görünen bu hissin arkasında ciddi bir hastalık gizlenebilir.

Oxu.Az'ın haberine göre, Rusyalı doktor Lyubov Stankevich İzvestiya'ya röportajında patolojik yorgunluğu uykusuzluktan nasıl ayırt edebileceğimizi ve ne zaman doktora gitmenin gerekli olduğunu anlattı.

Doktor, "Eğer yorgunluk haftalarca, hatta aylarca geçmiyorsa ve kişi ciddi fiziksel veya zihinsel yük altında değilse, zararlı bir yaşam tarzı sürdürmüyorsa ve genel olarak kendini normal hissediyorsa, ancak sürekli uyku hali, bitkinlik hissi, odaklanamama, baş ağrıları, ani ruh hali değişimleri ve sinirlilikle karşılaşıyorsa, bu düşünmek için bir nedendir," dedi.

Ona göre, gerçek kronik yorgunluk sendromu sadece yorgunluk değil, belirgin bir nedeni olmayan, kişinin tam anlamıyla yaşamasını engelleyen ve dinlendikten sonra bile iyileşmesini önleyen kalıcı bir durumdur.

Uzman, bu durumun neden geliştiğine dair tek bir cevap olmadığını belirtti. Teorilerden biri, vücutta bazı virüslerin gizli varlığıdır. Öncelikle herpes virüslerinden bahsediliyor: Epstein-Barr virüsü, sitomegalovirüs, tip altı ve sekiz herpes. Bu patojenler, akut belirtiler göstermeden yıllarca vücutta yaşayabilir, ancak bağışıklık sistemini yavaşça zayıflatır ve vücut sistemleri üzerinde kronik bir yük oluşturur.

Stankevich açıklamasında, "Diğer teori genetikle ilgilidir, yani sinir impulslarının iletimindeki, hücrelerdeki enerji metabolizmasındaki ve bağışıklık düzenlemesindeki bozukluklarla. Genetik özelliklerin sadece doğrudan kronik yorgunluğu tetiklemekle kalmayıp, aynı zamanda uzun ömürlü virüslere karşı duyarlılığı da artırabileceği düşünülmektedir," diye sözlerine ekledi.

Doktor, "kronik yorgunluk sendromu" tanısının yalnızca diğer hastalıkların dışlanmasıyla doğrulanabileceğini vurguladı. Bu, hislere dayalı bir tanı değildir. Bunu teşhis etmeden önce, doktor benzer belirtilere neden olabilecek tüm olası nedenleri dışlamalıdır. Bu nedenle doğru yol laboratuvar teşhisiyle başlar.

Stankevich röportajında, "Ancak her şeyi rastgele test etmemelisiniz. Doktorla birlikte seçilen temel ve en bilgilendirici analizlerle başlayarak aşamalı olarak hareket etmelisiniz. İlk adım, enflamatuar süreçleri tespit etmeye yardımcı olacak tam kan sayımı ve C-reaktif protein seviyesi olmalıdır. Daha sonra tiroid fonksiyonunun kontrolü önemlidir: TSH analizi, yorgunluğun nedeninin iyot eksikliği olup olmadığını gösterecektir," diye vurguladı.