Genetik ve kahve: Neden bu içecekten vazgeçmesk bazen daha iyi?

Kafein intoleransına genetik bir yatkınlık vardır. Örneğin, belirli bir ADORA2A gen varyantına sahip kişilerde, az miktarda kafein bile önemli yan etkilere neden olabilir.

Oxu.Az'ın haberine göre, Rusyalı biyolog, Genotek bilimsel iletişim yöneticisi Ekaterina Surkova bu konuda bilgi verdi.

Kafein, beyin korteksindeki uyarılma süreçlerini artırır. Ana etkisini, başka bir madde olan adenozinin reseptörlerini bloke ederek gösterir. Normalde bu madde vücudumuzda doğal olarak bulunur ve inhibitör bir etki yaratır. Kafein, beyindeki ve diğer organlardaki adenozin reseptörlerini bloke ederek bu maddenin onlarla bağlanmasını engeller. Sonuç olarak, rahatlama bastırılır, dikkat ve tepki hızı artar.

Biyolog, "Çoğu insan için sağlık açısından güvenli günlük kafein dozu yaklaşık üç fincan kahvedir. Ancak bazı insanlarda kafeinine karşı artan bir duyarlılık gözlenir ve bir fincan kahve bile hoş olmayan semptomlara neden olabilir. Kafeinin metabolizma hızı ve etki derecesi, protein-enzim çalışmasına bağlıdır ve bunlar da insan DNA diziliminde kodlanmıştır. Örneğin, belirli bir ADORA2A gen varyantına sahip kişilerde, az miktarda kafein bile sinirlilik, kaygı, hızlı kalp atışı, uykusuzluk gibi önemli yan etkilere neden olabilir. Araştırma, bu varyanta sahip kişilerin genellikle az kahve içtiğini gösterdi," dedi.

Kahve tüketiminden sonra yaşanan hoş olmayan semptomlar, DNA diziliminin bireysel özelliğiyle ilgilidir. Kafein intoleransına genetik yatkınlığınızı bilerek beslenmenizi gözden geçirebilirsiniz, çünkü kafein sadece kahvede değil, aynı zamanda çay, enerji içecekleri, bitter çikolata, bazı gazlı içecekler, matcha ve bazı ilaçlar gibi diğer birçok ürün ve içecekte de bulunur.